Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Âhirette en önemli sual
>Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Âhirette sorulacak en önemli sual şudur: (Kulum, bunu ne maksatla yaptın?)

Bu sualin iki türlü cevabı vardır: Ya Allah rızası için veya nefsimiz için. Allah rızası için yapan kurtulur, nefsinin menfaati için yapan yanar. (İhlâssız amel, yani Allah rızası için olmayan ibadetler, hizmetler, işler, içi boş çekirdeğe benzer) buyurulmuştur. Bu çekirdek ekilse, içi boş olduğu için çimlenemez, ağaç olamaz, meyve veremez. Bu çekirdeği yemek istesek, içi boştur, yenmez. Boş çekirdeği ateşe veya çöpe atarlar.

Sonsuz hayat için Allah rızasını bırakıp da, üç günlük dünya için başkalarından bir aferin almak maksadıyla çalışmak çok yanlıştır. Bu kısa hayat, çok uzun da olsa sonu vardır, sonsuz hayatın yanında hiç kıymeti yoktur.

Bir Ehl-i sünnet âlimi buyuruyor ki:
Din için yapılan hizmetler, Cennetten dünyaya inen sofradır. Bunun sahibi kimse olamaz. Kim eğer bunu sahiplenmeye kalkarsa, yanar gider. Maddî olsun, manevî olsun, kavuşulan bir nimetin zerresini şahsından bilen yanar. Hepsi Allah’ın izniyle, büyüklerin bereketiyledir. Çünkü biz bu yoldan habersizdik, başka bir yoldaydık. O mübarek zatlar, bizi o yoldan aldı, bu yola koydular. O hâlde bu yola girdikten sonra, bu yolda yapılan her hizmet, her nimet, o mübarek zatlara aittir. Onlara ait olan bu yolda, insan kendi menfaati için ne düşünebilir? Sadece o yoldan kaymamaya, o yolda yaşamaya dikkat eder.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Eğer Allahü teâlâ size böyle bir yol nasip ettiyse, bu öyle kıymetli bir yol ki, bu yolda olanlar, günahkâr, fâsık da olsa, hepsi azizdir ve makbuldür.

Bu kıymet, o kişinin şahsından değil, yolun kıymetinden dolayıdır.

Şah-ı Nakşibend hazretlerinin şöyle bir duası var:
Yâ Rabbi, bana mutlak kavuşturucu bir yol ver ki, bu yolda olanlar, bu büyükleri tanıyanlar mahrum kalmasınlar, kolayca nimete kavuşsunlar.

Bu öyle bir yol ki, Cenab-ı Hakk’ın rızasına mutlak kavuşturucudur. Dünyada olmazsa ölürken, ölürken olmazsa kabirde, bu da olmazsa mahşerde veya Cennette mutlaka kavuşur. Böyle mutlak kavuşturucu olan bu yolun kıymetini bilmeli, başka yollara sapmamalı, başkalarının da, bu yola girmesi için çalışmalı.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı