Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Fakirlik ve zenginlik imtihanı
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İyilik etmeli, ihtiyaç sahibi olanlara vermelidir. İyiliği ve vermeyi çok sevmeli. İnsan iyilik ettiği zaman, iyilik gören kişiden daha fazla sevinmelidir. Peygamber efendimiz, (Cennette benim sağ yanımda kim olacak?) diye sorduktan sonra, (Ahlakı en güzel olan bulunacaktır) buyurdu. (Ahlakı güzel olan kimdir ya Resulallah?) dediler. (Kızmayan, insanlara iyilik eden, onlarla iyi geçinenlerdir) buyurdu.

Fakir bir aile varmış. Kadın yün eğirir, kocası da pazarda satar, parasıyla eve yiyecek alır, böyle geçinip giderlermiş. Bir gün iplikçi, yine iplikleri satıp, eve götürmek için bir şeyler almaya giderken, birinin bir başkasını fena halde dövdüğünü görür. Koşup yanlarına gelir ve sebebini sorar. Döven adam, (Bunun bana borcu var, fakir olduğu için ödeyemiyor, ben de dövüyorum) der. (Bu fakirin borcu ne kadarsa ben vereyim, cebimdeki bütün parayı al!) der. Alacaklı, paraları alır, (Yetmez, ama idare eder) diyerek dövdüğü fakiri bırakır. İplikçi, parasız eve dönüp, hanımına olayı anlatır. Hanımı da, (Hayırlısı olsun, bir Müslümanı kurtarmakla iyi yapmışsın, biz de sabrederiz) der.

Ertesi gün iplikçi yine pazara çıkar, ama iplik satamaz. Akşam olur, çaresiz evine dönerken elinde büyük bir balıkla giden birini görür. O kişi, (Ben balıkçıyım, bugün balık satamadım. Hanım da benden yün iplik istemişti, sende var galiba?) diye sorunca, iplikçi (Evet, var) der. Balıkla iplikleri takas ederler.

İplikçi eve gelince hanımına, (Bugün para kazanamadık, ama karnımızı doyuracak bir balık aldım. Pişir de yiyelim) der. Kadıncağız balığı temizlerken içinden büyük büyük altınlar çıktığını görünce, çok sevinirler. Balığı pişirip yerler. Artık zengin olduk derken, balıkçı gelir, (Hanım razı olmadı, ben alışverişten vazgeçtim. İpliklerini al, balığımı ver!) der. İplikçi, (Tamam, ama biz balığı pişirip yedik, onu veremem. Balığın içinden altın çıktı, onları vereyim) der. O da (Altınları ver!) der. İplikçi, getirip altınları verir. Altınları alan balıkçı, (Ben Hızır’ım, borcu yüzünden dövülen fakire yaptığın iyilikten dolayı, Allahü teâlâ seni çok sevdi. Seni böyle imtihana tâbi tuttu. Hem fakirlik, hem zenginlik imtihanını kazandın. Altınlar senindir, al bunları!) diye müjde verir. Demek ki veren, her zaman kazanıyor.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı