Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Üç teşekkür
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (Allah’ın sevgisini, rızasını kazanmak istiyorsanız, önce onun kullarının sevgisini, rızasını kazanın!) ve (İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmiş olamaz) buyuruyor. Yani, eğer biri bize bir iyilik eder, biz de teşekkür etmezsek, Rabbimize şükretmiş olamayız. Bize gelen nimete vesile olan kişiye teşekkür etmedikçe, o nimet için yapacağımız şükrü Allahü teâlâ kabul etmez.

İlk teşekkür edeceğimiz, anne babamızdır, çünkü dünyaya gelmemize vesile olan, her türlü meşakkate katlanıp bizi büyüten, bize dinimizi ilk öğreten onlardır. Onlara teşekkür etmek demek, gönüllerini hoş tutmak, dinimize uygun emirlerine itaat etmek, onlara elimizden gelen her iyiliği yapmaktır. Ana babaya karşı gelinmez. Dinimize uygun olmayan emirleri de başka bir bahaneyle, uygun bir şekilde yapılmaz. Yani yine de onların kalbi incitilmez. Anne ve babanın duası reddedilmez. Bunların rızasını, duasını almayan, başkasının duasıyla kurtulamaz. Peygamber efendimiz, (Ana babasının duasını almayan, Allah’ın rızasına kavuşamaz) buyuruyor.

İkinci teşekkür edeceğimiz, bize iş verendir, maddi rızkımıza sebep olandır. Bize iş verene de karşı gelinmez. Bize ekmek parası verene karşı gelmek uygun olmaz. Rızkı asıl veren Allahü teâlâdır. Günah işlemek ve rızkımıza vesile olana teşekkür etmemek, rızkımızın daralmasına sebep olur.

Üçüncü ve asıl teşekkür edeceğimiz, bize dinimizi öğreten hocanın hakkıdır. Bu cami hocası demek değildir. Bu teşekkür, Ehl-i sünnet âlimlerinin, Silsile-i aliyye büyüklerinin hakkıdır. Her birinden Allahü teâlâ razı olsun! Elimizden geldiği kadar dua ve tesbihat yaparak ruhlarına göndermek, onların gıyabında her hususta onlara teşekkür etmek zorundayız. Hazret-i Ali, (Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum) buyuruyor. Bir harf, bir mesele öğretene 40 yıl köle olunursa, dinin tamamını öğretene ömür boyu köle olmak bile az gelir.

Bu dünyada Allahü teâlânın bir kuluna en büyük nimeti, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi mübarek bir rehberi, sevgili bir dostunu ona tanıtmasıdır. İmanımızı, ihlasımızı, her şeyi onlara borçluyuz. Her şeyin hakkı ödenebilse de, bize dinimizi öğreten hocanın hakkı ödenmez, çünkü Peygamber efendimiz, (Ümmeti arasında peygamber neyse, talebesi arasında âlim odur) buyuruyor. Bu büyük zatlara teşekkür etmek, onların söylediklerine kıymet vermekle olur. Onları sevmekle, yollarında gitmekle olur.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı