Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Ana baba ve hoca
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünyaya yeni gelen bebeğin hiçbir şeyden haberi olmaz. Annesi onu besler, büyütür, sonra kelimeler öğretir. Biraz daha büyüyünce, yürümeye çalışır, bir adım atıp düşer, bir daha derken, oradan oraya koşar. Konuşmaya başlar, bir şeyler öğrenmeye çalışır. Okula gönderilir, orada yamuk yumuk çizgiler çizer. Öğretmeni, ne güzel çiziyorsun diye takdir eder.

Evde, ana babanın neler çektiklerini, onlara sormalı. Bu, çocuğun dünyası için, ana babanın verdiği emektir. Ne kadar yaşayacağı da belli değil. Allahü teâlâ o çocuğun yetişmesi için yardımcılar veriyor. Şefkat, merhamet veriyor. Ağlayıp sızlamasına, kırıp dökmesine rağmen, çocuğa ihtimamla bakıyorlar.

Bir geçici dünya hayatı, bir de sonsuz ahiret hayatı var. Nasıl ki doğan çocuğu, annesi, babası ihtimamla büyütüyorsa, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi hakiki mürşid-i kâmiller, Müslümanı, gerçek bir anne baba gibi ahiret hayatına hazırlar. Hatalarını görmez, birdenbire her şeyi söylemez, azar azar, sohbetle yetiştire yetiştire, önemli bir seviyeye getirir.

İlmin aslı sevgidir
Bu büyükler işe, ilmin aslından başlarlar. İlmin aslı, sevgidir, çünkü insan sevdiğini dinler, sevmediğini dinlemez. Bu büyüklere ilk gidildiği zaman, gelenlere ne abdesti, ne guslü, ne de namazı anlatırlar. Sadece büyüklerin hayatını anlatırlar, kıymetli kitaplarını okurlar, Şah-ı Nakşibend hazretlerinden, İmam-ı Rabbani hazretlerinden bahsederler. Yani o büyüklerin sevgisini vermek, bu işin hazırlık safhasıdır. Ondan sonra, o gelenler, içlerine düşen o ateşle, İslamiyet'in bütün şartlarını, kalbden isteyerek, inanarak yerine getirmeye çalışırlar. Her an, namazı düşünürler, haramlardan kaçarlar. Bu büyükleri tanımayanların çocukları, babaları hoca bile olsa, niçin bu şekilde dindar olamıyorlar? Çünkü daha bu çocuk yeni yeni gelişirken, eline sopayı alıyor, kılmazsa namaz, vur kafasına, yaramazlık yaparsa vur eline! Yani sevgiden ziyade, korkuyla yetiştiriyorlar. Sadece korkunun hiçbir faydası olmaz. Burada korkar, başka yere gidince azar, kudurur. Su üstüne, buz üstüne, yazı yazılmaz, kaybolur gider. Mermere yazılırsa kolay kolay silinmez. Din büyüklerinin sevgisini vermek, mermere yazmak gibidir. Böyle sevgiyi verdikten sonra, bu adamı idama götürseler bile, ben önce namazımı kılayım, sonra idam edin der.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı