Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Doğru iman etmek
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bu dünyada en çok düşmanı olan, Allahü teâlâdır. Riyad-ün-nasıhin kitabında diyor ki, Allahü teâlânın yarattığı kulların içinde 1000 kişiden 999’u Allah’a iman etmiyor. Biri ancak Allah’a iman ediyor; çünkü diğerleri Allahü teâlânın istediği gibi inanmıyor. Onların inandıkları ilah, Allahü teâlâ değildir. Allahü teâlânın bildirdiği gibi, yani (Bana böyle iman edin) buyurduğu şekilde inanmak imandır. Dünyadaki her çeşit milletten, her çeşit insan bir şeye inanıyor, kâfirler de Allah diyor; ama onlar kafalarındaki, kendi hayallerindeki şeye Allah diyorlar. Allahü teâlâyı Allah olarak bilmiyorlar. Bilmenin alameti, Ona, onun bildirdiği gibi iman etmektir. Bundan sonra da, Ona itaat etmektir, Ona ibadet etmektir.

Doğru iman ve ibadet olmadıkça, Allah’ı seviyorum demesi yanlıştır. Bazıları dualarının bile kabul olduğunu söylüyorlar. Bir büyük zata, (Efendim böyle söyleyenler var, kâfir olduğu halde, putperest olduğu halde, Müslümanlıkla alakası olmadığı halde, ben dua ettim, bütün dualarım kabul oldu diyenler var. Hakikaten duaları kabul oluyor mu?) diye soruyorlar. O zat buyuruyor ki:
Dualarının kabul olduğu doğrudur. Duanın kabul olması için, Ehl-i sünnet itikadında bulunması haramlardan kaçması, farzları yapması ve üzerinde kul hakkı olmaması gerekir. Hatta gömleğinin bir ipi haramdan olsa, o gömlekle kılınan namaz kabul olmaz. Nerede kaldı ki, itikadı bozuk, namaz yok, niyaz yok, duası kabul olsun! Onlarda, bu şartların hiç biri yok; ama duaları kabul oluyor. Bu, şeker hastasının baklava yemesine benzer. Şeker hastası baklavayı yer, o baklava içeride zehre dönüşür. Onun ölümüne sebep olur. Bunların dualarının kabul olması, onun daha çok felakete gitmesine, kötüleşmesine, daha çok Allah’tan uzaklaşmasına sebep olur. Halini, itikadını, yolunu doğru zanneder. Bunlar, duanın kabulü için gerekli olan şartları yerine getirmediği ve bozuk yolda olduğu halde, duaları kabul olduğu için, hak yola girmek hatırlarına bile gelmez. Onların dualarının kabul olması, istidractır, yani bünyesinde zehre dönüşen baklava gibi etki yapar. Bu iyiye değil, kötüye alamettir. Eğer itikadı düzgün olmadığı halde, haramlarla uğraştığı halde duaları kabul oluyorsa, bu onun için felakettir. Dualarının kabul olması onun felaketini artırır. Allah korusun, imanı zayıf olan kimseler de, bunların duaları kabul olduğu için, onları hak yolda zannedebilir. Çok tehlikelidir.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı