Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Namazı geciktiren genç
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Bezzazlık [manifaturacılık] yapan bir genç vardı. İşlerinin çokluğunu bahane ederek, namazlarını hep son vaktine bırakırdı. Dükkânın yakınındaki camide, vaktin çıkmasına az zaman kala namazlarını yetiştirirdi. Bir gece, kan ter içinde kalmıştı. Rüyasında ölmüş, hesap için mizan başına getirmişlerdi. (İbadetlerimi yaptım, haram işlemedim, hesabım kolay geçer) diye ümit ediyordu. Melekler önce iman ve doğru itikat aradılar, hemen önlerine geldi. Sonra namaza sıra geldi; fakat aradılar, bir türlü bulamadılar. (Ben hiçbir namazımı kazaya bırakmadım, mutlaka bulmanız lazım) diye feryat ediyordu. Nihayet melekler, (Kusura bakma, sana ait bir tek namaz bulamadık. Şimdi seni cehenneme atacağız) diyerek yüksek bir dağa çıkardılar. Genç çırpınarak, (Hayır, bunda bir yanlışlık var, ben hiç namazlarımı bırakmadım) dediyse de dinlemediler, dağın tepesinden, aşağıda olan cehenneme fırlattılar. O şiddetli korkuyla, dizlerinin bağı çözülmüş, birden karşılarına nur yüzlü bir zat çıktı, düşerken havada yakalayıp, (Ben senin kıldığı namazlarım) dedi. Genç heyecanla, (Ben çok perişandım, az sonra cehenneme düşecektim, niye bu kadar geç kaldın?) diye sordu. O da, (Sen de beni hep son vakte bırakırdın) dedi.

Genç o günden sonra vakti girer girmez namazlarını kılmaya başladı.

Salihlerle beraberlik
Salih Müslümanlarla beraber olmalı ve daima Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, nakli esas alan doğru din kitaplarını okumalı. Şeytan, dışarıda kalana veya ayrı düşünene, kalben iştirak etmeyene, vesvese verir. Sürüden ayrılan koyunu, kurt kapar. Kesinlikle ayrılmamalı, kendi başına hareket etmemeli. İnsanın da kurdu şeytandır; yani ayrı düşmek, ayrı düşünmek, ayrı duyguların içinde olmak, şeytana yem olmak demektir. Şeytan kalbe vesvese verir; çünkü işi odur. Bir zata, (Efendim, kalbime çok kötü düşünceler geliyor, çok korkuyorum. Çare nedir?) diye sorana, o zat der ki, (Şeytan görevini yapıyor. Sen onun vazifesine karışma, sen kendi işini yap! Şeytan seni bozmak istiyorsa, sen de kendini kurtarmaya çalış, salihlerle beraber ol, seni yaratana sığın! Bakalım durabilir mi?

Peygamber efendimiz, (Şeytan insanın kalbine vesvese verir. Ancak, Allah anılınca kaçar) buyuruyor. Sen o anda Allah de! Kelime-i tevhid söyle, salevat-ı şerife getir veya ilmihal oku, bir şeyle meşgul ol, yani zıddını yap! O zaman bir şey kalmaz. Şeytan vesvese vermek için yaratıldı, ben insanları bozacağım dedi ve izin istedi, Allahü teâlâ da izin verdi ancak, (Sen benim kullarımı bozamazsın, sen kendin gibi olanları bozarsın) buyurdu. Benim kulum dedikleri de salihlerdir.)
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı