Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Herkesin duasını alalım
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Sadaka belayı önler ve ömrü uzatır. Onun için sadaka vermeye çalışmalıdır. Dua da, kaza ve kaderi değiştirir. Bir duayla ömür uzayabilir. Bilhassa anne babadan ve salih akrabalardan alınacak bedduayla da, ömür kısalabilir. Onun için sıla-ı rahim önemlidir; yani eş dost, akraba, anne baba hatta işvereni ziyaret etmek, bunların duasını almak lazım. Bütün bunlar hayra alamettir, iyi şeylerdir; dua etmek ve dua almak güzeldir. Onun için Peygamber efendimiz, (Size [Başta ana baba, hoca, işveren olmak üzere] bir iyilik edene teşekkür etmezseniz, Allah’a şükretmiş olamazsınız.) buyuruyor. Allah sizden razı olmaz. Çünkü o iyiliği Allah yaptı; fakat onlara yaptırdı. O halde siz, önce onlara şükredin, onların rızasını duasını alın, sonra Cenâb-Hak’tan ne istiyorsanız isteyin buyuruyor.

Bir kahvenin bile kırk yıl hatırı var. Bize bir iyilik edeni ölünceye kadar unutmamalıyız. Mübarek zatlar, kendilerine bir bardak çay içiren kişiye bile senelerce dua eder, onun için Fatiha okurlardı. Hikmeti sorulunca da, (Bana bir bardak çay vermişti, onun bana iyiliği var) derlerdi. İşte İslamiyet, işte insanlık budur. Bu dinde nankörlük yoktur. Bir bardak çay için senelerce dua edilir mi? Evet edilir. Çünkü Allah bundan razıdır.

Bir ananın, bir babanın hakkı nasıl ödenir ki, bizim için uykusuz kalan, sağlığını, malını mülkünü feda eden kimseye teşekkür etmemek, onların duasını almamak, akıl alacak iş değildir, büyük nasipsizliktir.

Her işin başında büyüklerin duası alınması gerekir. Başta büyüklerimiz olmak üzere herkesin duasını alalım, hiç kimsenin kalbini kırmayalım. İster Müslüman olsun, ister kâfir olsun, ister inansın, ister inanmasın, ister fâsık olsun, ister evliya olsun, yani kim olursa olsun, kalb kırmayalım; çünkü yüce Allah, yarattığı bu kâinatta, bu mahlûklar arasında, kendisine en yakın olarak kalbi yaratmıştır. Komşuyu üzersek, yandaki sıkılır. Şimdi iki ev yan yana düşünelim, birinde feryat var. Yanındakinin bundan rahatsız olmaması mümkün değil. İşte kalb, Allah’ın komşusudur. Bunları, İmam-ı Rabbani hazretleri Mektubat-ı şerifinde bildiriyor. Eğer bir insanın kalbini kırarsak, o komşuyu darıltmış oluruz. O halde, biz kırılalım; ama bir Müslümanın, bir insanın kalbini kırmayalım; çünkü kalb kırmak, yetmiş kere Kâbe’yi yıkmaktan büyük günahtır.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı