Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Çok olanın kıymeti bilinmez
Sual: Çok kıymetli bir şey, çok olunca da kıymetli midir?
CEVAP
Evet, çok olsa da kıymetlidir. Ancak çok olduğu için kıymetlinin kıymeti bilinmez. Birkaç örnek verelim:
1- Çok kimse, beş vakit namazı kılmaz, ama bayram namazını ihmal etmez. Halbuki beş vakit namaz farz, bayram namazı ise vacibdir, diğer üç mezhepte ise sünnettir.

2-
Çok kimse, bayramlaşır, bayram tebriki yazar. Ama dinimizde Cuma günü bayramlardan daha kıymetlidir. Cuma günü haftada bir geldiği için o kadar hatırlanmaz. Ama bayram, yılda iki kere geldiği için daha çok önem verilir.

3-
Her zaman ve her yerde çok bulunan havanın kıymeti bilinmez. Bunun için bize bedava veren Allahü teâlâya şükretmeyi hatırlamayız bile. Halbuki birkaç dakika nefes almazsak ölürüz.

4-
Bir devirde, Fatih’te oturur iken, çok su sıkıntısı çekmiştik. Şimdi, her gün suyumuz aktığı halde, yani çok olduğu halde, suyu getirenlere teşekkür etmeyi bile hatırlamıyoruz. Su nimetini veren Allahü teâlâya da şükretmekten aciziz. Çünkü hiç su sıkıntısı çekmiyoruz.

5-
Gözümüz her zaman gördüğü için gözümüzün görmesine şükretmiyoruz. Kulak, dil ve diğer uzuvlarımızın hepsi böyledir. Bu uzuvların biri elden gidince o zaman kıymeti anlaşılıyor. Hastalanmadıkça sağlığın kıymeti bilinmiyor. Akıl büyük nimet iken, delileri görmedikçe kıymeti anlaşılmıyor. Hatta görsek bile gülüp geçiyoruz. Hepsinden önemlisi de doğru imana sahip olma ve bu doğru yolun büyüklerini tanımakla şereflenmektir.

6-
Yaşım yetmiş civarındadır. Küçüklüğümüzde, köyümüzde elektrik yoktu. İdare denilen muma benzeyen ışıklarla idare ederdik. Şimdi elektriğe kavuştuk ama, her zaman elektrik olduğu için bu çok olan nimetin kıymeti bilinmiyor. Sadece elektrik kesilince anlaşılabiliyor. Bunun gibi güneş bizi her gün aydınlatıyor, ama kaçımız, elhamdülillah bugün yine güneş doğdu diyoruz ki? Allahü teâlânın böyle sayısız nimetleri vardır. Bunlara şükretmek gerekir.

7-
Selam vermek yaygın hal aldığı için, çok kimse selamın önemini bilmemektedir. Selam verip alma sevabı, farz olduğu için diğer bütün nafilelerden üstündür. Bir kimse, dünyadaki bütün fakirleri doyursa, hepsine bir ev verse yine bir selamın sevabına ulaşamaz. Farzın yanında bütün nafileler, denizin yanında damla gibi bile değildir. Su zerresi bile değildir. Bütün nafilelerin, bütün farzların yanındaki değeri böyledir.

Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye dua etmeye niyet etmelidir! Alışkanlık halinde, şuursuzca selam verilince, sevap olmaz. Bir yere girerken de, çıkarken de selam verilir. Dinimizde selamın önemi büyüktür. Selam vermek sünnet, almak farz ise de, selamda istisna var. Selam veren de, selam alan gibi farz sevabına kavuşur. Eshab-ı kiram, bir arkadaşa selam vermek ve selamını almak için yollara çıkardı. İşin önemini bilen, bu büyük sevaba kavuşmak isterdi.

Farz kazası olanın nafilelerle iştigal edememesi de bu yöndendir. Ama ahmaklar, denizi bırakıp bir damla peşinde koşuyor, farzın önemini anlayamıyorlar.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
14 Mayıs 2024 Salı
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı