Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Kaç tane bayram
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
* Elbette müminin en büyük bayramı, günahlarının affolunduğu, son nefeste imanla öldüğü, hesapta mizanda sevaplarının çok, günahlarının yok olduğu, sırat köprüsünden geçtiği gündür. Hakiki bayram, Cennette Peygamber efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) görmek ve ondan sonra rüyet-i ilahiyeye mazhar olmaktır.

Kaç tane bayram var. Müslüman olmak bir bayram. Ehl-i sünnet olmak bir bayram. Büyükleri tanımak bir bayram. Hayırlı işte istihdam edilmek bir bayram. Dostlarla beraber olmak bir bayram. Müslümanların yüzüne bakmak bir bayram. Cenab-ı Hak, bir mümini bir müminin yüzüne muhabbetle bakarsa, onu affeder. Bir müslüman bir müslümanı sevindirirse Allahü teâlâ ona nafile hac ve umre sevabı veriyor. Yani Allahü teâlâ kullarına çok kazansınlar çok kâr etsinler, çok kârlı çıksınlar diye ufak bahaneler yaratıyor. Allah’ın dergahında ehil naehil beraberdir. Bir tanesi Cenab-ı Hak tarafından kabul edilse, Cenab-ı Hak o kulların içerisinden bir tanesini sevse, onunla beraber olanların hepsi Cennete girer. Çünkü orada tasnif yok. Sen cahilsin çık dışarı denmez.

Allahü teâlânın varlığına, birliğine, Peygamber efendimizin Onun Resulü ve kulu olduğuna görür gibi inanmak lazımdır. Zaten kelime-i şehadette bu bildiriliyor, görmüş gibi şehadet ederim deniliyor. Bu iman elde edildi mi, diğer tarafların hepsi kolay hallolur. İmanın elde edilmesi için elhamdülillah imkan var. Peki onun güçlendirilmesi, onun kuvvetlendirilmesi onun sağlamlaştırılması nasıl olur? Onun da kolayı var.

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Dinül mer-i dinül ahihi), insanın dini arkadaşının dini gibidir. İmanını güçlendirmek isteyen, imanı güçlü olanlarla beraber olmalı. Çok ibadet yapmak isteyen, en güzel ibadet yapanla, en güzel şekilde ve ihlasla çalışanla beraber olmalı. Bu sefer o da, onun gibi olur. Gerek imanın güçlenmesi, gerek ihlasın artması, gerek ibadetlerin artması veyahut felaketlerin artması günahların artması, küfre varması hep insanın vereceği kararına bağlıdır. Tercih meselesidir. Ne olmak istiyorsa, o taraftaki insanları bulacak, onlarla arkadaşlık kuracak. İyi olmak istiyorsa iyilerle beraber, kötü olmak istiyorsa kötülerle beraber olacak. Gayet tabii bir şey bu. Dünya ve ahiret saadeti için, iyilerle beraber olmayı tercih etmeli.

* Allahü teâlâ insanlara iki tane bardak ihsan etti! Bu iki bardaktan biri som altın, diğeri çömlek. Altın olan yere düşse de kırılmaz. Diğeri elden bir düşse parça parça olur. Birinin üzerinde ahiret, diğerinde dünya yazıyor. Ahiret yazana dünyalık da girse ahiretlik oluyor. Dünya yazana ahiretlik de girse dünyalık oluyor. Bu bardaklara koyduklarına dikkat etmeli. Hangi bardağı tercih ettiğine dikkat etmeli. Ahiret bardağı kabirde, sıratta, her yerde geçiyor. Cennetten gelmiş, sahibini de Cennete götürüyor. Bir gün birini, bir gün öbürünü öne alıp durmamalı. Ahiret bardağını tutup bırakmamalı.

* Seyyid Abdülkadir Geylani hazretleri buyuruyor ki:
Bir kimse ödemek niyeti ile borç aldıysa Allahü teâlâ üç şekilde ödeme kolaylığı verir:

1-
Alacaklıların kalblerine merhamet verir, sabrederler.

2 -
Kalblerini yumuşatır, bir miktarını hediye ederler.

3-
Alacaklarının tamamını hediye ederler.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
4 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı