Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Bizi mecbur ettin
Seyyid Muhammed Behaeddin-i Buhari hazretleri, uzak bir köydeki bir seveninin daveti üzerine ona misafir olmuştu. Gece evde otururlarken ev sahibine, (Git kapıya bak, bakalım orada bekleyen kim?) buyurdu.

Ev sahibi dışarı çıkıp baktığında köy halkından Yusuf isimli birinin kapıda beklediğini gördü. Yusuf, sohbete katılmak için izin istiyordu. (Gelsin bakalım) buyurulunca içeri girdi.

Yusuf’un elinde bir tabak armut vardı. Armudu edeple Nakşibend hazretlerinin önüne koydu. O mübarek, ev sahibinden geniş bir tabak getirmesini istedi. Tabak getirilince de armutları geniş tabağın içine boşalttı. Daha sonra eliyle armudu karıştırıp birini çıkardı, Yusuf’a verdi, geri kalan armutları ise taksim etmelerini emir buyurarak “Kimse elindeki armudu yemesin” dedi.

Yusuf’a armutları nereden aldığını sordu. Yusuf da armudu aldığı yeri söyleyince, (Getirdiğin armut üzerindeki şüphemiz nedendir bilir misin?) diye sordu. Yusuf dedi ki:
(Efendim bana köyümüze veli bir zatın geldiğini söylediler. Ben de sizi imtihan etmek için bir kilo armut aldım ve armutlardan birini işaretledim. Eğer veli bir kimse ise benim işaretlediğim armudu bulur diye düşünüyordum.)

Nakşibend hazretleri, (Bak öyleyse bakalım elindeki armut işaretlediğin armut mudur?) buyurunca Yusuf birde baktı ki, hakikaten kendisine verdiği armut yolda işaret yaptığı armuttur. (Evet efendim, işaretlediğim armut bu) dedi.

Nakşibend hazretleri bunun üzerine buyurdu ki:
(Bizi mecbur ettin Yusuf, armudu keramet göstermek için değil, senin bizden uzaklaşmaman için seçip sana verdik. Eğer biz bunu bilip sana vermeseydik sen bizim hakkımızda kötü düşünür ve çok zarara uğrardın, bizim yüzümüzden kimsenin zarara uğramasını istemeyiz. Cenab-ı Allah'ın velilerini imtihan etmeye kalkışmak iyi bir insana yakışmaz. Bizi tanıyarak bu imtihanı yapmak isteseydin helak olurdun, tanımadığın için affedildin yoksa hocasını imtihan eden melundur.)

Yaptığı hatadan dolayı pişman olan Yusuf, özür dileyerek kusurunun affını istedi ve ondan sonra talebelerinin arasına o da katıldı.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı