Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Allahü teâlâ kullarına zulmetmez
* Allahü teâlânın feyzleri, nimetleri, ihsanları, yani iyilikleri, her an, insanların iyisine, kötüsüne, herkese gelmektedir. Herkese mal, evlat, rızk, hidayet, irşad ve selamet ve daha her iyiliği fark gözetmeksizin göndermektedir. Fark, bunları kabulde, alabilmekte ve bazılarını da almamak suretiyle, insanlardadır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki:
(Allah, kullarına zulüm etmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleri ile kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar.) [Nahl, 33]

Nitekim güneş, hem çamaşır yıkayan adama, hem de çamaşırlara, aynı şekilde, parlamakta iken, adamın yüzünü yakıp karartır, çamaşırlarını ise beyazlatır.

[Bunun gibi, elmaya ve bibere aynı şekilde parladığı halde, elmayı kızartınca tatlılaştırır. Biberi kızartınca acılaştırır. Tatlılık ve acılık hep güneşin ışıkları ile ise de, aralarındaki fark, güneşten değil, kendilerindendir. Allahü teâlâ, bütün insanlara çok acıdığı için ve bir ananın yavrusuna olan merhametinden daha çok acıdığı için, dünyanın her tarafındaki, her insanın, her ailenin, her cemiyetin ve milletin her zamanda ve her işlerinde nasıl hareket etmeleri lazım geleceğini, dünyada ve ahirette rahat etmeleri ve seadet-i ebediyyeye kavuşmaları için, işlerini ne yolda yürütmeleri ve nelerden kaçınmaları lazım geldiğini, Peygamber efendimiz vasıtasıyla bildirdi.]

İnsanların, ahiretteki nimetlere nail olmamaları, Ondan yüz çevirdikleri içindir. Yüz çeviren, elbette bir şey alamaz. Ağzı kapalı bir kap, Nisan yağmuruna elbette kavuşamaz. Evet, yüz çeviren birçok kimsenin, dünya nimetleri içinde yaşadığı görülüp, mahrum kalmadıkları zan olunuyor ise de, bunlara dünya için çalışmalarının karşılığını vermektedir. Yalnız dünya için çalışanlara verdiği dünyalıklar hakikatte azap ve felaket tohumlarıdır. Mekr-i ilahi ile, istidrac olarak, yani Allahü teâlânın aldatarak, nimet şeklinde gösterdiği musibetlerdir. Böyle olduğunu Müminun suresinde bildirmektedir.

Kalbleri [gönülleri] Hak teâlâdan yüz çevirenlere verilen dünyalıklar, hep haraplıktır, felakettir. Şeker hastasına verilen tatlılar, helvalar gibidir.

* Rızk tamam, ona Allahü teâlâ kefil ama çalışmak ibadettir. Çalışan Allah’ın sevgilisidir. Çoluğuna çocuğuna, namusuna ırzına sahip çıkabilmek için rızkını kazanmaya çalışana Allahü teâlâ ihsanda bulunur. Bir gün Peygamber efendimiz aleyhisselam eshab-ı kiramla sohbet ederken bir genç acele ile yanlarından geçti. Eshab-ı kiram dediler ki, keşke gelip dinleyip bir şeyler öğrenseydi, dünya için bu kadar koşuşturmasaydı. Peygamber efendimiz hemen müdahale edip, (Öyle söylemeyin, eğer helalinden rızkının, çoluk çocuğunun nafakası peşinde ise yaptığı ibadettir, Allah yolundadır) buyurdu.

* Yumuşak olun. Sertliğin hiçbir yerde ve hiçbir kimseye karşı faydası yoktur.

* İmanı muhafaza etmek için, imanı gideren şartları iyi bilmek lazım. İman kalbde olur. Kalbin 40 tane hastalığı var. İnsan bu kırk tane hastalığı öğrenmezse kalbi nasıl tedavi edecek. İnsan kalbinin hastalığını bilmezse nasıl tedavi etsin. Evet kalbimizin hastalığı var. Allahü teâlâ onu Kur’an-ı kerimde açık ve net olarak bildiriyor. Bu hastalık dünyaya düşkünlüktür. Peygamber efendimiz, (Dünyaya muhabbet bütün kötülüklerin başıdır) buyuruyor.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
4 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı