Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Büyük zatları inkâr etmek felakettir
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Müslümanlar bir araya geldikleri zaman, bilseler de bilmeseler de, anlasalar da anlamasalar da, konuşsalar da konuşmasalar da, kalbden kalbe, tıpkı bileşik kaplarda olduğu gibi, durdurulamayan bir akım başlar. Bu, fizik kaidesi gibi bir şeydir. Dolayısıyla daima, salih Müslümanlarla beraber olmalıdır. Aynı büyük zata bağlı olanlarla bir araya gelince, hepsi istifade ederler.

Bu istifade, sadece iki sınıf insana nasip olmaz: 1- Hocasının büyüklüğünü inkâr eden. 2- Hocasını imtihan eden.

İnkâr, herhangi bir yazısını, işini veya sözünü kabul etmemektir. İmtihan ise, (Böyle anlatıyor, böyle yazıyor ama acaba doğru mu, işin aslı sanki başka türlü) diyerek, hocasının sözünün veya yazısının doğruluğunda şüphe etmektir. Zerre kadar inkâr veya imtihan, sigortayı attırır, irtibatı keser. Kişi, dalalete sürüklenir.

Büyük zatların, insanlık sıfatlarından ötürü unutarak veya yanılarak yaptıkları bir hata, bizim bin senelik sevabımızdan, isabetli icraatlarımızdan, çok daha hayırlıdır. Nitekim Ebu Bekr-i Sıddîk hazretleri, (Her şeyimi, Resulullah'ın bir yanılmasına değişirdim ve kârlı çıkardım) buyurmuştur.

Dünyada en zor şey, büyüklere soru sormaktır. Çünkü sorulan sualde imtihan kokusu varsa veya büyüklerin çok önemli gördüğü şeylere hiç önem verilmezse, büyükler incinir. Bu ise, kişinin felaketine sebep olur. Seyyid Abdülhakim-i Arvasi hazretleri, (Bundan önceki ümmetlerin helak olmalarının bir sebebi de, Peygamberlerine imtihan kastıyla sorular sormalarıydı) buyuruyor. Hem sorarlar, hem de sorduktan sonra, (Evet ama şöyle yapsak daha iyi olmaz mı?) derlerdi. Allahü teâlâ, hepsini helak etti. (Mademki o söyledi, elbette doğru söyledi) inancında olmak lazımdır. Zerre kadar şüphe etmek, felakettir.

Dolayısıyla, büyüklere yaklaşmak, dondurucu soğukta ateşe yaklaşmak gibidir. Uzakta kalan donar. Çok yaklaşan yanar. İkisi de felakettir. Ne yanmalı, ne donmalı. Bunun çaresi, mesafeyi iyi ayarlamaktır. Mesafeyi iyi ayarlayan, güzelce ısınır.

Bahçıvan, birkaç gül yetiştirmek için, mecburen binlerce dikeni de beraberinde besler. İşte büyükler de bir bahçıvan gibidir. Etrafları çok kalabalık olur, ama onlardan istifade ederek kurtulan azdır. O bakımdan, herkes çok dikkatli olup, gül olmaya çalışmalı ve diken olmaktan sakınmalıdır.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı