Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Kurtulacak olan fırka
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak 72’si Cehenneme gidecek) hadis-i şerifinde bildirilen bozuk fırkalar, Kur’ân-ı kerime yanlış mânâ verdikleri, kendi görüşlerini bildirdikleri için Cehenneme gidecektir. Hadis-i şerifin devamında, (Bir tanesi kurtulacak, o da, bana ve Eshabıma tâbi olanlardır) buyuruluyor. Yalnız (Bana) değil, (Bana ve Eshabıma) buyruluyor.

Elbette bir büyük zatı ancak onun talebeleri doğru anlayıp, doğru anlatabilir. İşte Eshab-ı kiram da Resulullah efendimizin talebeleridir ve Ondan işittiklerini aynen naklettiler. Bu yolun hususiyeti budur.

İmam-ı Rabbânî hazretleri, ilimlerin kaynağı ve ikinci bin yılın müceddidi olmasına rağmen, (Ben bir papağanım, üstadım ne buyurmuşsa onu söylerim. Yoksa ben hocamdan bunları duymazsam nasıl söylerim?) buyuruyor.

Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri de, (Biz o büyük âlimlerin huzurunda hazır olsak hesaba katılmayız, gâib olsak aranmayız. Onlar büyük zatlardır) buyuruyor.

İnsanın bilgisi arttıkça, tanıması artar, tanıması arttıkça da edebi ve korkusu artar. Nitekim Kur’ân-ı kerimde mealen, (Allahü teâlâdan en çok korkanınız, Onu en çok tanıyanınızdır) buyuruluyor. Onu en çok tanıyanlar, İslam âlimleridir.

İki büyük farz
Bize kadar, canla, malla, binbir emek ve zahmetle gelen Ehl-i sünnet bayrağını mutlaka bizden sonrakilere de ulaştırmak zorundayız. Eğer bu vazifeyi yapmakta gevşek davranırsak, ihmal edersek, âhirette asla hesap veremeyiz. Çünkü üzerimizde iki büyük farz vardır: 1- Öğrenmek, 2- Öğretmek...

Elbette dinimizi öğreneceğiz, ama bizden sonrakilere de öğretmek zorundayız. İlim öğretecek kadar âlim değiliz, fakat vazifemiz, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını Allah’ın kullarına ulaştırmaktır. Bu kitaplar, birer mektup gibidir. Bize ait olanı açıp okur, gerekeni yaparız. Başkasına ait olanı ise, açıp okumadan posta memuru gibi götürüp sahibine veririz. Başkalarının mektubunu açıp bir de onlara anlatmaya kalkışırsak, hem kendimizi hem de başkalarını mahvederiz. Yani kitaptakileri kendimiz anlatmaya çalışmamalı, kitap vermeli, gerisine karışmamalı.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı