Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Dinimize hizmet, mıknatıs gibidir
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İhlâsı olanlar, dine hizmet eder. Zira dine hizmet bir mıknatıstır, kalbinde cevheri olan, bu mıknatısa yakalanır. İhlâssız olan, saman çöpü gibidir. Başka yerde başka işler yapar veya hizmet ederken, başka yere gider. Çünkü bu mıknatıs onları çekemez. Onun için, ihlâslı kimseler var oldukça dine hizmet devam eder. Bu hizmetlerin yapısında bir eksiklik yoktur. Dolayısıyla kalbdeki cevheri muhafaza edip hizmetlere iştirak etmek bize bırakılmıştır. Eğer bizim cevherimiz, yani ihlâsımız bozulursa, saman çöpü oluruz ve düşeriz. Onun için hizmetlerin devamı, bizim ihlâsımızın varlığına ve devamına bağlıdır.

Kalbdeki bu cevheri korumak için hırs ve tamahı bir kenara bırakmalıdır. Allahü teâlânın takdir ettiği rızık, dünyanın öbür ucunda olsa da geliyor, farkında değiliz. Allahü teâlâ, kim bilir hangi denizlerden bulutlar kaldırıyor, tepemize kadar getiriyor, yağmur yağdırıyor, toprağa da bitki verme hassasını veriyor. Buğdayı biz mi yetiştirdik? Bulutu biz mi getirdik? Üç paralık bir gelir için endişeye kapılıyoruz. Cenab-ı Hak toprağı kurutsa, yağmuru yağdırmasa, milyonlarımız olsa ne faydası olur? Allahü teâlâ toprağa ekini yetiştirme özelliğini vermemiş olsa, para ne işe yarar?

Allahü teâlâ, bütün mahlûkatını her an bol rızıkla rızıklandırmaktadır. Önce hava, oksijen vermektedir. Cenab-ı Hak oksijeni alsa, ne yaparız? Havanın vasfını değiştirse, ne iş yapabiliriz? Hangi gücümüz var? İçimizdeki kan damarlarını, içimizde dolaşan alyuvarları bir an çalıştırmasa veya damarlarımızdan herhangi biri tıkansa, vücudumuz felç olur, her şey biter. Şuurumuzun, bilgimizin dışında, o kadar çok servete sahip iken, üç kuruşluk bir dünya için mi endişeye kapılıyoruz? Yazık! Kalbdeki ihlâs cevherini, şu üç kuruşluk dünya için elden kaçırmayalım.

Kalbinde cevher olanları aramak, bulmak zorundayız. Çeşitli vasıtalarla bu mıknatısı, yani Ehl-i sünnet kitaplarını mümkün olduğunca çok gezdirmemiz lazım ki kalbinde cevheri olanlar yakalansınlar. Evet, kalbinde cevheri vardır, ama Amerika’da, Almanya’da veya Afrika’dadır, bir el beklemektedir. Dünyanın her yerine ulaşmak lazımdır. Aksi hâlde, vebali büyüktür.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı