Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Sevgi, birlik beraberlik ve kitaplar
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Hazret-i Ali radıyallahü anh, (Günahsız geçirilen her gün bayramdır) buyuruyor. Peki, bu nasıl mümkün olur? Müminler bir araya geldiği zaman, sadece Allah rızası için birbirlerinin yüzüne muhabbetle yani sevgiyle baksalar, Cenab-ı Hak, bütün günahlarını affeder. İşte o zaman gerçek bayram olur. Yoksa kendi kendimize bayram olmaz.

Merhum hocamız, her bayram sohbetinde muhabbetten, birbirimizi sevmekten, birlik ve beraberlikten, kitaplardan, bu nimetin şükrünü eda edip kıymetini bilmekten bahsederdi. Başka bir şey yok. Biz de aynısını söylüyoruz, çünkü doğru değişmez, gelene göre, cemaate göre değişmez.

Yine bir bayram sohbetinde şöyle buyurmuşlardı:
(Bugünlerin, bir arada olmanın kıymetini bilelim. Allahü teâlâ, kahhar sıfatıyla tecelli ettiği bu zamanda bize öyle bir nimet verdi ki, bunun şükrünü eda etmekten aciziz. Küfrün yayıldığı, imanın unutulduğu zamanda, dinine hizmet nimetini bize verdi. Sizin gibi mücahid kardeşlerimizin olduğu bir yerde, sizin alıp verdiğiniz nefesi solumakla şereflendiğim için bahtiyarım.)

Bunu duyduktan sonra insan, başka dert, üzüntü düşünürse, tam sopalık demektir.

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri, (30 sene İstanbul camilerinde imanı anlattım. Anlayan üçü beşi geçmedi) buyuruyor. Öğrenen değil, anlayan diyorlar. Yani hakiki mânâda imanı anlayan, ölümün hakikatini anlayan, kul hakkının ne demek olduğunu anlayan, ayaklarını uzatıp yatamaz, kalb kıramaz, günah işleyemez.

Böyle bir zamanda, imanın unutulduğu bir zamanda, Allahü teâlâ, bize üç büyük nimet nasip etti:
1- O büyükleri tanımayı,
2- Onların yolunda, dinine doğru olarak hizmet etmeyi,
3- Bir arada, birlik ve beraberlik içinde olmayı.

İmam-ı Rabbânî hazretleri, (Maksadınız mabudunuzdur) buyuruyorlar. Bizim maksadımız, büyüklerin rızasına kavuşmak, çünkü bizi Cenab-ı Hakkın affına ve rızasına kavuşturacak tek yol odur. Büyüklerin rızasına kavuşmanın da iki yolu var:
Kitapları okumak ve bir arada bulunmak. Kitapları okumak da yetmez. Doğru anlamak da önemli. Okuduktan sonra dönüp soracağız birbirimize, sen ne anladın, nasıl amel ettin diye. Birbirimize böyle yardımcı olacağız.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı