Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Allah, kuluna kâfidir
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Ne kadar tedbir alırsa alsın, insan yine âcizdir. Para pul, eş dost, mevki makam veya mal mülk olsun, Allah’tan başka şeye güvenene, bela olarak o yeter. Çünkü sağlığı veren, yediren, doyuran, konuşturan kudret ve kuvvet sahibi Allahü teâlâdır, her zerre her an Ona muhtaçtır. Kim Allah için ise, Allah da onun içindir. Allahü teâlânın rızasına kavuşmak Cennet nimetlerinden daha kıymetlidir. Onun rızasından uzak kalmak, Cehennem azabından daha büyük bir azaptır.

Peygamberlerden sonra en üstün insan olan Hazret-i Ebu Bekir’e, (Bu dereceye nasıl kavuştunuz?) diye sorulunca buyurdu ki:
(Üç özelliğim var: 1- Daima âhiretimi dünyaya tercih ettim. Bir olayla karşılaşınca, önce âhiret tarafına baktım. Âhiretime zarar gelmeyen işi yaptım. 2- Rabbimi de, âhirete tercih ettim. Yani Cennet için Cehennem için değil, yalnız Allah için ibadet yaptım. 3- Başıma gelen her işte, Allah'ın rızasını her şeyden üstün tuttum. “Önce Rabbimin rızası, sonra diğerleri gelir” dedim. Rabbimin razı olmadığı yerde ben yoktum. Allahü teâlâ, Habibini çok sevdi. Ben de malımdan, canımdan daha çok sevdim. Ne kazanmışsam bunlar sayesinde oldu.)

Rukayye validemiz vefat edince, Hazret-i Osman, Peygamber efendimizin diğer kızı Ümmü Gülsüm validemizle evlenmişti. Fakat o da vefat edince, Peygamber efendimiz, Hazret-i Osman’ın büyüklüğünü anlatmak için, (İki kızımı onunla evlendirdim. Bir kızım daha olsa, onu da Osman’a verirdim) buyurdu.

Bir gün Cenab-ı Peygamber, Hazret-i Ali’ye bir mesele yüzünden gücenmişti. Eshabın en büyükleri gelip şefaat dilediler, ama Resulullah hiçbirini kabul etmedi. Hazret-i Osman şefaat dileyince, onun şefaatini hemen kabul etti. Eshab-ı kiram, bunun hikmetini sual edince, Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (O öyle bir kimsedir ki, “Yâ Rabbî, yerle göğün yerini değiştir” veya “Bu ümmetin hepsinin günahlarını affet” dese, Allahü teâlâ, duasını kabul eder. Böyle birinin isteğini nasıl kabul etmem ki?)

İşte böyle mübarek bir zat olan Hazret-i Osman’a, (Siz bu makama nasıl eriştiniz?) diye sorulunca şöyle cevap verdi: (Rabbim, gizli açık her şeyimi biliyor. Ben de, Kur’an-ı kerimi sağıma, Resulullah’ın sünnetini soluma aldım, yani hükümlerine uydum. Ne dereceye ulaşmışsam, bunlar sayesinde oldu.)
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı