Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
"Siz nereden geldiniz?"
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Merhum hocamız, sık sık buyurdu ki:
1- Hayat hayaldir.
2- Dünya fanidir.
3- İnsan demek âciz demektir.

Mümine hizmet edenlere hesap da yoktur, azap da yoktur. Ubeydullah-i Ahrar hazretleri buyuruyor ki:
(“Allah sevgisine, Allahü teâlânın rızasına nasıl kavuşulur?” sorusunun cevabını 700 âlim, 700 farklı şekilde vermişler. Ben de şöyle bir cevap verdim ve o 700 âlimin verdiği cevabı içine alan bir cevap oldu: Allah sevgisine, Allahü teâlânın rızasına kavuşmanın en kestirme yolu, Onun kullarına iyilik etmektir.)

Rahman sûresi 60. âyetinde mealen, (İyiliğin karşılığı ancak iyiliktir) buyuruldu. Kim birine zerre kadar iyilik ederse, karşılığını mutlaka görecektir. Kim birine bir iyilik yaparsa, Cenâb-ı Hak yaptığı o iyilik için kabirde bir melek yaratır ve o kişi ölünceye kadar, kabrinde ona istigfar eder, kabre gelince onu karşılar ve (Sen mümin kulu ferahlandırdığın gibi, ben de seni ferahlandırırım) der.

Dünyadaki pişmanlık bir nimettir ama öldükten sonraki pişmanlık bir felakettir. Nitekim Kur’an-ı kerimde bildiriliyor: Allah’a iman etmeyenler, Peygamber efendimizin getirdiklerine inanmayanlar, beğenmeyenler, din-i İslam’ı kabul etmeyenler, Cehennemde feryat edecektir. (Yâ Rabbi bizi tekrar dünyaya gönder, hiç günah işlemeyeceğiz, hep ibadet edeceğiz) diyeceklerdir. Onlara, (Siz zaten oradan gelmediniz mi?) denilecektir.

Peygamber efendimiz, (Eğer benden sonra peygamber gelseydi Ömer peygamber olurdu) buyuruyor. Hazret-i Ömer, imza yerine yüzüğünü kullanırdı, üzerine, (Kefâ bil-mevti vâızan yâ Ömer) cümlesini kazımıştı. (Yâ Ömer, ölüm en iyi vaaz verici olarak, nasihat verici olarak sana yetmez mi?) demektir. O yüksekliğine rağmen, ücretli birini tuttu. (Beni nerede görürsen gel, “Yâ Ömer, bir gün öleceksin!” de ve git) diye talimat verdi. Epey zaman bu vazifeye devam eden o memura bir gün, (Artık vazifen bitti) buyurdu. Memur şaşırdı, (Efendim bir kusur mu işledim?) dedi. Hazret-i Ömer, (Hayır, vazifeni çok güzel yaptın. Ama artık sana ihtiyacım kalmadı. Çünkü sakalıma ak düştü. O beyazı gördükçe artık ölümü hatırlıyorum) buyurdu.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı