Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
İki cihan sultanı olmak
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünya ile âhiret arası göz açıp kapayıncaya kadardır. Bu dünya hayâldir ve geçicidir. Asıl hayat, âhiret hayatıdır ve ebedidir. Orada da Cennetten ve Cehennemden başka yer yoktur.

Allahü teâlâ, (Kulum benden ne isterse ona o kapıları, o yolu açarım) buyuruyor. Kalbimizdeki istikamet çok önemlidir. Nereye yöneldiğimize, neye niyet ettiğimize bakalım, iyi düşünelim.

Dünya sultanı değil, âhiret sultanı olmaya bakmalı. İbrahim bin Edhem hazretleri, Dicle’nin kenarında oturup, hırkasını yamarken, saray mensubu eski arkadaşları kendisini görüp, hâline şaşırırlar, (Kalsaydın ne güzel sultandın, derviş oldun da eline ne geçti?) derler. İbrahim bin Edhem hazretleri, onlara uzun uzun baktıktan sonra elindeki iğneyi nehre atıp, (Ey Allah’ın mahlûkları, benim iğnemi getirin!) der. Bütün balıklar, iğneyi getirmek için yarışa başlarlar. İbrahim bin Edhem hazretleri de iğnesini alıp, (Elime bu iğne geçti. Size sultan olacağıma, bunlara sultan oldum) buyurur.

İnsan nereye sultan olacağına iyi karar vermeli, tercihini iyi yapmalı. Ne sattığını ve buna karşılık neyi aldığını iyi düşünmeli!

O hâlde kendimize gelelim, ömür su gibi akıp gidiyor, biz de geldik gidiyoruz. Kıldığımız namaz son namazımız olabilir, çünkü her gün binlerce kişi ölüp âhirete gidiyor. Bugün değilse yarın, yarın değilse bir başka gün, mutlaka Azrail aleyhisselam emaneti alacaktır. Sonunda hepsi yok olacak olan bu dünya malı ve rütbesi için günaha girmek, haram işlemek akıl kârı değildir. Dinimizi öğrenmemiz, öğrendiklerimizi tatbik etmemiz, vaktimizi boşa harcamamamız lâzımdır. Allah indinde makbul olan, mal ve rütbe değil, takva, yumuşaklık, insanlara iyilik ve dinimize hizmet etmektir.

En büyük korkumuz son nefeste Allah korusun kâfir olarak can vermektir. Çünkü küçük günaha devam, büyük günah olur. Büyük günaha devam küfre götürür. Kâfirin cezası da Cehennemde sonsuz yanmaktır. Bundan daha büyük felaket olur mu?

Din kitaplarımız, bu dünyanın alçaklığını, bu günahların felaketini, âhiretin azaplarını uzun uzun yazıyor. Peki, kurtulmanın çaresi ne? Bunun bir tek çaresi var. O da kurtulanlarla yani doğru iman sahibi olanlarla, takva ehliyle, günahtan kaçanlarla beraber olmaktır. Çünkü (İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir) buyuruluyor.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı