Siteyi Tavsiye Et
 
 
Giriş Sayfası Olarak Ayarla
 
Sık Kullanılanlara Ekle  
 
Anasayfa   Açıklama   Kitap Siparişi   Linkler & MP3   Radyo   Soru-İrtibat  
 
 
 
 
 Ana-Baba Hakkı
 Koca Hakkı
 Hanım Hakkı
 Evlat Hakkı ve Terbiyesi
 Evleneceklere Öğütler
 Evlilik, Nikah-Boşanma
 Evlilik ve Aile ile ilgili
 Dinde Örtünmenin Yeri
 Saglık Tavsiyeleri
 Görgü Kuralları
 Kıssadan Hisse
 
 
 
Hicri
 
Günün Sözü
 
 
  Türkiye Çocuk Dergisi  
     
  Yemek Zevki Dergisi  
     
   
 
   
 
Küfre götüren günah
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Gıybet, küfre en yakın günahtan biridir. Kim dikkat edip bu günahtan sakınmazsa, artık tabiî bir hâl alır ve önem vermez olur. (Ben olanı söyledim, yalan söylemedim, bunun neresi günah?) diyerek günahı hafife alırsa kâfir olur. Zaten olanı söylemek gıybettir, olmayanı söylemekse iftira olur.

Gıybete veya başka günaha önem vermemek küfürdür. Küfür demek, sonsuz Cehennemde yanmak demektir. Küfre tevbe edince iman geri gelir, fakat önceki bütün ibadetleri ve sevabları yok olur. Bunun için küfre girmekten çok sakınmalı. Merhum hocamız, (Gıybet edilirse, hizmetlerimizin istikbali hakkında ye’se [ümitsizliğe] düşerim. Gıybet edeni susturan, yüz şehit sevabı kazanır. Susturamayan, orayı terk etmeli! Cambazı seyreden olmasa, o da cambazlık yapamaz. O ipten düşerse, onu seyredenler, onun katili olur. Adam öldürmüş gibi günaha girerler!) buyururdu.

Şeytan, insanın ağzına bir parmak bal sürüp, (Haydi, biraz daha yalan!) der. Ne korkunç şey! Onun için gıybetten çok korkmalı, çok sakınmalı. Gıybet kanser gibidir, girdiği yeri mahveder. Dikkat edilirse, birçok ailelerin, toplumların, milletlerin, hep bu yüzden bölünüp parçalandıkları görülür. Birbirlerinin aleyhlerinde konuşanların hepsi ölüp gitti. Ama bütün kazandıkları silindi. Hele hele imanını kurtaramadan öldüyse, Allah korusun ebedî cehennemlik olmuştur.

Hiçbir Müslümanın aleyhinde konuşmamalı, gıybet etmemeli. Kötü ve çok günahkâr bildiğimiz birini gıybet ederek, onun günahlarını almak akıl işi midir?

Gıybet eden ikaza rağmen susturulamazsa, orayı terk etmeli ve onunla alakayı kesmeli. Yalnız bırakmalı ki, duvarlara söylesin! Hiç değilse, biz kendimizi kurtarmış oluruz. Bir müddet sonra, belki o da vazgeçer, ona da iyilik etmiş, felaketten kurtarmış oluruz.

Ateş düştüğü yeri yakar. Parmağımızı kaynar suya koyamıyor, bir kibrit alevine tutamıyoruz. Onun için Resulullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Rabbenâ âtinâ …) duasını çok okur ve tavsiye ederdi. Mânası, (Ey Rabbimiz! Bize dünyada da, âhirette de iyilik ver ve bizi ateşte yanmaktan koru!) demektir. Biz de, böyle dua edip ateşe götüren günahlardan uzak durmalıyız.
 
 
Yazdır   Arkadaşına Gönder
 
 

 
     
 
Güncellenme Tarihi
18 Mayıs 2024 Cumartesi
Sitemize yeni soru-cevaplar eklenmekte ve hergün güncellenmektedir.
Sitemizdeki bilgilerden, orijinaline sadık kalmak şartıyla, alınıp istifade edilebilir.
Ziyaretçi Sayısı