Meyve ve sebze suyu

Pazar günü gazetemizde Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker’le yapılmış güzel bir röportaj yer aldı. Yaşlı insanlarımızı ve onların yakınlarının hayatlarını derinden ilgilendiren alzheimer hakkında, çok önemli bilgiler veriliyordu. Biz de, insanların yaşlılık dönemlerinde bu kabusla karşı karşıya kalmamaları için, bilim adamlarının hastalıktan korunma ile ilgili tavsiyelerini aktarark konuya az da olsa katkıda bulunalım istedik. İşte bunlardan bazıları...

Meyve veya sebze suyu içmek, unutkanlık ve hafıza kaybına yol açan Alzheimer hastalığının gelişme riskini belirgin ölçüde azaltabiliyor.

Özellikle yaşlılar arasında sıkça rastlanan alzheimer hastalığıyla mücadele için bilimsel araştırmalar sürerken, tıp dünyası, bir yandan da ucuz ve kolay uygulanabilir formüllerin peşinde koşuyor. Bu konuda İngiltere’de yapılan ve sonuçları geçtiğimiz aylarda Amerikan Tıp Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, sık sık meyve veya sebze suyu tüketmenin, Alzheimer hastalığının oluşumunu önlediğini ortaya koydu.

İngiltere’deki bir başka araştırmada da, antioksidan içeriği son derece yüksek olan meyvelerden elma, muz ve portakalın, alzheimer ve parkinson gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen ya da yavaşlatan hastalıkları önlediği belirlendi.

ÖNEMLİ SONUÇ
Araştırmanın sonuçlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan İngiliz Alzheimer Derneği Yöneticisi Susan Sorensen, bulgunun bilhassa yüksek alzheimer riski taşıyanlar açısından büyük önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:
“Çalışma kapsamında, 10 yıla yakın bir süre yaklaşık 2 bin kişinin yeme ve içme alışkanlıkları gözlemlendi. Bunlardan bir kısmına düzenli olarak haftada en az 3 sefer veya daha fazla meyve-sebze suyu verildi. Diğer kısmına da haftada bir defa veya daha az meyve-sebze suyu içirildi. Araştırmanın sonunda; fazla meyve-sebze suyu tüketenlerde alzheimer hastalığının gelişme riskinin, az tüketenlere kıyasla, yüzde 76 oranında azaldığı tesbit edildi.”

Uzmanlar, bu sonuçta, meyvelerde ve bazı sebzelerde bol miktarda bulunan “polifenol” maddesinin etkili olduğunu düşünüyor. Çünkü bu madde, beyne kan akışını kolaylaştırıyor. Bu da beyin damarlarında oluşan tıkanmaların yok olmasını sağlıyor.

Araştırmayla ilgili olarak görüşlerini açıklayan Alzheimer Araştırma Vakfı üyesi Harriet Millward da, “Pek çok bilim adamı, vücutta serbest radikal oluşumuyla alzheimer’e yakalanan insanların beyin hücrelerindeki değişim arasında bir bağlantı olduğuna inanıyor. Sebze ve meyve suları da, serbest radikalleri ortadan kaldıran antioksidanlar içerdiğinden, bu araştırma sayesinde mevcut teori de güçleniyor” diyor.

3 HARİKA MEYVE
İngiltere’de Profesör Chang Lee ve ekibinin yürüttüğü bir başka araştırmada da, antioksidan içeriği en yüksek 3 meyve; elma, muz ve portakalın, alzheimer ve parkinson gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen ya da yavaşlatan hastalıkları önlediği ortaya çıktı. Profesör Chang Lee, bu 3 meyveyle yapılan günlük diyetin, stres altındaki bünyelerde sinirleri kontrol edip düzenlediğini, bunun da beyin dokusunun korunmasına yardımcı olduğunu ifade etti.

Ayrıca, ıspanak ve benzeri yapraklı sebzelerle, karaciğer, yürek, böbrek, kavun, portakal suyu, enginar, pancar, brokoli, bamya ve kuru baklagiller gibi folik asit yönünden son derece zengin olan gıdaların alzheimer riskini azalttığı bildirildi.

Folik asitin yetersiz miktarlarda alımının; kansızlık, kendini zayıf hissetme, kramplar, depresyon, şizofreni, kalp hastalığı ve bazı kanserlere sebep olduğu ve özellikle hamilelik sırasında yeterince alınmadığı takdirde DNA oluşumu ve hücre bölünmesindeki rolü sebebiyle sakat doğumlara yol açabileceği ifade edildi.

KAHVE VE PARKİNSON
Kahvenin içinde bulunan kafeinin parkinson hastalığına yakalanma riskini azalttığı belirlendi. Harvard Üniversitesi’nde görev yapan bilim adamları, 85 bin kadın ve 47 bin erkek üzerinde yaptıkları çalışmalarda, günde 1 ila 3 fincan kahve içenlerde bu hastalığa yakalanma riskinin azaldığını tesbit etti.

OT DEYİP GEÇMEYİN

Karaciğere çok faydalı bir bitki
KUŞKONMAZ
Tıbbi amaçla kullanılan kuşkonmaz türü, Trakya ve Doğu Anadolu’da yabani olarak yetişmektedir. Çiçekleri sarımsı yeşildir. Meyvesi kırmızıdır. Kök ve rizomlarında şeker, mannit, koniferin, asparajin, ayrıca A ve C vitaminleri vardır. Hekimlikte toprakta sürünen gövdesi, kökü ve tomurcukları kullanılır. Faydalarına gelince: Kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. İdrar yollarını temizler. Sinirleri kuvvetlendirir. Karaciğer ve böbreklerin muntazam çalışmasını sağlar. Karaciğer şişliğini giderir.

Hem salatalara hem sağlığa
KUZUKULAĞI
Kırlarda kendiliğinden yetişen, genellikle bir kaç yıl yaşayan bir ottur. Yapraklarının hafif ekşimsi, hoş bir tadı vardır. Labada, büyük kuzukulağı, küçük kuzukulağı gibi çeşitleri mezcuttur. Ev ilaçlarında büyük ve küçük kuzukulağının yaprakları kullanılır. Kuzukulağının faydaları ise şunlardır: Yaprakları ile salata yapılıp, yenir. İdrar söktürür. Mide şişkinliğini giderir. Egzamalar üzerine kompress yapılır. Romatizmalılar, böbreklerinden rahatsız olanların fazla yememeleri tavsiye edilir.


AKLINIZDA BULUNSUN

Her probleme ayrı formül
Kuru cilde: Eğer cildiniz kuru ise bir muzu ezin, içerisine bir çay kaşığı bal veya bademyağı karıştırıp yüzünüze sürün. Birkaç dakika sonra su ile yıkayın

Mide gazına: Nane çayı, mide gazını geçirerek, doluluk hissini ortadan kaldırır ve aynı zamanda hazmı kolaylaştırır. Nane çayını, kuru naneyi sıcak suya atıp 10 dakika demleyerek elde edebilirsiniz.

Armudun faydası: Nezle olduğunuzda bol bol armut yiyin. Hem nezleye iyi gelir hem de mideyi kuvvetlendirir.

Öksürüğe: Bir büyük soğanı dörde bölün ve balla birlikte orta boy bir kavanoza koyup iyice karıştırın, 24 saat bekletin. Şurup haline geldiğinde soğuk algınlığı olan kişiye sabah, akşam bir yemek kaşığı verin. Öksürüğü kesecektir.

Şekerlilere: Ekşi elma şeker hastaları için ideal bir meyvedir. 100 gramında 58 kalori bulunur. Kan yapıcı özelliğinden ötürü doktorlar tarafından büyüme çağındaki çocuklara ve hastalara önerilir. (15 Nisan 2008)


www.ailevekedin.com