İlk adımlar

Minik bir bebeğin küçük, yumuşak, pembe renkli ayakları son derece sevimlidir. Minik ayaklar altıncı aydan sonra bebeğin doğal oyuncağı olur. Ayağını ağzına sokmaya çalışır, ayaklarını birbirine vurur.

Ayaklarımız aslında en önemli organlarımız çünkü yürümemizi sağlarlar. Bedenimizin ağır yükünü ayaklarımız taşır. Bu yüzden ayak sağlığı bebeklikten itibaren önemle üzerinde durulması gereken bir konu. Bebeğinizin yumuk yumuk ayaklarının sağlıklı olup olmadığına dair sorular zihninizi meşgul edebilir.

Yeni doğmuş bir bebeğin klasik tombul ayak tabanları, ilk deneyimini yaşayan anne babalar için soru işareti oluşturabilir. Ancak doğuştan gelen şekil bozuklukları binde bir oranında yani çok ender olarak görülür. Düztabanlık ise ancak 2-3 yaşlarında belli oluyor.

Küçük bebekler ayaklarının yürümeye yaradığını keşfetmeden önce, onları duygularını ifade etmek için kullanır. Tıpkı elleri gibi ayakları da etrafı anlamaya çalışmada en büyük yardımcılarıdır. İlk yaşına doğru kasları güçlenen bebeğiniz artık yürümeye hazırlanır. Yürüme dönemi bebekten bebeğe farklılık gösterse de ilk hareketler aynıdır. Bir yerlere tutunup ayağa kalkan, bir kaç adım atan bebeğin yüzündeki endişe ve korku tüm bebeklerde ortaktır. Bir süre sonra çalışmaları hızlandırıp peş peşe adımlar atar. Bebeğin bu yürüme çabaları devam ederken aile bireyleri ayakkabı seçme telaşına düşerler.

Onun bu ilk adımlarında ayağını rahat ettirecek bir ayakkabıya ihtiyacı vardır. Ayakkabı almak için mutlaka ilk adımı beklemek gerekmez ancak erken ayakkabı giydirmek de çok sağlıklı değildir. Sağa, sola tutunup kalkmaya çabaladığı zaman, yumuşak ve bileğini iyice kavrayan yüksek bilekli bir ayakkabı alınmalıdır. Bileğinin sağlam bir destek aldığını hisseden bebek adımlarını daha rahat atar. (25 Aralık 2003)


www.ailevekedin.com