Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:


Bütün Yazıları


0-3 yaş arası televizyon zararlı mı?

6’ncı Hastalık nedir

Ağız kokusu

Alerjik nezle

Alt ıslatma tedavisi

Alt ıslatmak hakkında

Altıncı Hastalık

Altını ıslatmanın sebepleri

Ani bebek ölümü

Anne sütü nasıl saklanmalı

Anne sütünü nasıl artırabiliriz

Anne sütünün saklanması

Antibiyotik kullanırken tekrar düşünün

Astım nedir

Aşılar ve hayatımızdaki yeri

Aşıların önemi

Aşılarla ilgili yanlış anlaşılmalar

Ateşli çocuğa yaklaşım

Ayakkabı seçimi

Bademcikler ve geniz eti


1 2 3 4 5 6 7 8

 
Yazı boyutunu büyütmek için      Yazıcı için

Televizyon faydalı mı zararlı mı?

Bazılarımız artık yavaş yavaş televizyonun zararlı etkileri konusunda bilinçlenmeye başlasak da, tüm dünyada 26-30 Nisan tarihleri arasında, “Televizyon Kapatma Haftası” adı altında insanlara bu zararlar anlatılmaya çalışılsa da, TV alışkanlığı yakamızı kolay kolay bırakmıyor. Araştırmalara göre, ülkemizde her 100 aileden 98’inin oturma odasında bir televizyon var.

Yetişkinler, günlerinin en az 2-3 saatini televizyon karşısında geçiriyor. Bu oran gençler ve çocuklarda daha da artıyor. Bir çocuğun günde ortalama 3 saat televizyon izlediğini düşünürsek, bu yılda 1.100 saat eder. Bu zaman dilimi, insan ömrüne göre hesaplanacak olursa, 70 yaşına ulaşmış bir kimse, ömrünün 7-10 yılını televizyon başında geçiriyor demektir.

Televizyon, 1970’lerden itibaren tanıştığımız, 1990’lardan sonra da gerek kanal sayısının, gerekse program çeşitlerinin artmasıyla, hayatın temel parçalarından biri haline gelmiş bir elektronik araç. Televizyonu, girdiği tüm toplumlar çok sevdi. Sadece çocuklar değil, her yaştan insan kendisine televizyonda seyredecek bir şeyler buldu. Zamanla bu seçimler vazgeçilmez bir konum kazandı.

Öyle ki anneler evlerinde kendi işleriyle meşgulken, çocukların problem çıkarmadan oyalanmaları için, televizyonu bir araç olarak kullanıyor. Üstelik çoğu anne baba, televizyonun çocukları için çok zararlı olduğunu bilse bile, çocuklarını bu alışkanlıktan uzak tutmayı başaramayıp sadece çocuğun seyrettiği programları kısıtlamaya gitmekle yetiniyor.

Oysa çocuğunuzun televizyon seyrettiği zamanlarda neler kaçırdığını ve ne gibi zararlara maruz kaldığını bilseniz, acaba bu kadar rahat davranabilir miydiniz?

Televizyonun zararlı etkilerinden en çok nasibini alanlar 0-3 yaş arası çocuklardır.

Çünkü bu yaş aralığı, çocukların psikososyal ve psikomotor becerilerinin temellerinin atıldığı dönemdir. Bu yaşlarda gelişimde meydana gelebilecek bir aksama, gelişimin ileriki evrelerinde telafisi zor zararlar verir. Bu dönemde çocuğun ebeveynlerinden sevgi ve ilgi görmeye her şeyden daha çok ihtiyacı vardır.

Böylece olumlu bir psikolojik temel geliştirmesine zemin hazırlanabilir. Çocuk televizyon gibi cansız bir uyaran karşısında sevgiden, ilgiden ve iletişim kurma imkanından yoksun bırakıldığında bu gelişme eksik ve yetersiz kalır. Ayrıca televizyon karşısında çok fazla vakit geçiren (bir saatten fazla) çocuklarda bazı psikiyatrik tabloların gelişme riski daha fazladır.

Çevreye karşı ilgisizlik, çevreyle duygusal ve sosyal iletişime geçememe, kendi etrafında dönme, sallanma, cansız nesnelerle aşırı ilgilenme, konuşma ve karar vermede zorlanma gibi bir tablo ortaya çıkabilir. (11 Kasım 2007)


Gelişimin olumsuz etkilenmesi
4-7 yaş arası çocuklar gerek dil gelişimi, gerekse hareket gelişimi açısından çok önemli aşamalar kaydetmiştir. Buna paralel olarak arkadaş, aile gibi sosyal çevreleri genişler ve daha işlevsel bir hal alır. Çocuğun çok fazla televizyon seyretmesi, gelişimini olumsuz yönde etkilediği gibi, bazı tehlikeleri de birlikte getirir. İzledikleri çizgi film kahramanı gibi uçmaya çalışan, yine bu kahramanlar gibi kendisine zarar vereceğini bilmediği nesnelerle kendisini ya da arkadaşını yaralayan çocuklar olduğunu duyuyoruz.

Bu olayların sebebi, bu dönemdeki çocukların seyrettikleri görüntüleri soyut olarak algılama yeteneklerinin henüz gelişmemiş olmasındadır. Ekrandaki görüntüler çizgi film bile olsa, çocuklar tarafından somut gerçeklermiş gibi algılanır. Bu yaşlardaki çocukların şiddet ve aşırı fantastik ögeler içeren programları seyretmesi engellenmelidir. Bu engelleme çocukta şiddet duygusunun gelişimini önlemek açısından da kritik önem taşır.

Bunun yanı sıra çocuğun korku, şiddet ve gerilim ögeleri barındıran görüntülerden korunmasına da özen gösterilmelidir. Bu yaşlarda izlenen korku görüntüleri travmatik etki bırakır. Ebeveynlerin, çocuklarının bazı programları seyretmelerini engellerken, bu konuya özellikle hassasiyet göstermeleri gerekir.

7-12 yaş arası çocukların televizyon seyretmeleri daha küçük yaşlardaki çocuklar kadar tehlikeli olabilir ve denetim altında tutulması çok önemlidir. Okul grubu denilen bu yaş aralığındaki çocuklar, televizyonun eğitici yönlerinden, daha küçük yaşlardaki çocuklara göre daha fazla yararlanabilirler. En önemli fark, bu yaşlarda soyut düşüncenin artık yerleşmeye başlamasıdır. Buna rağmen bu yaşlardaki çocuklar, televizyonun zararlı etkilerinden korunamazlar.

Şiddet, korku ve gerilim içeren görüntüler, bu yaşlardaki çocukların gelişimine azımsanmayacak ölçüde zarar verir. Bunun dışında, günün çoğunu okulda geçiren çocukların, geri kalan kısıtlı saatlerini televizyonun karşısında geçirmeleri gelişimsel açıdan sağlıklı bir durum değildir.

Henüz gelişme döneminde olan bu çocuklar, mümkün olduğunca fiziksel ve sosyal aktivitelerle yönlendirilmeli, okuma alışkanlığı kazanmaları için teşvik edilmelidirler. Çocuğun ailesi ve arkadaşları ile geçireceği zaman da, ilerideki sosyal ilişkileri açısından özel bir önem taşır. (18 Kasım 2007)


Televizyonu uygun kullanmak

Televizyonun çocuk üzerinde genel olarak zararlı etkilerinden bahsedilse de, yararlı etkilerinin olduğu da bir gerçektir.

1- Yaşa uygun programlar, çocuğun dil gelişimini, özellikle anlama ile ilgili olan bölümünü olumlu olarak etkiler.

2- Çocuğun görsel muhakemesi, yani gördüklerinden doğru anlamlar çıkarma becerisi gelişir.

3- Doğru örnekler, çocuğun sosyal becerilerini pekiştirir; yardım etmek, kendini kontrol etmek, paylaşmak, iş birliği yapmak gibi.

4- Çocuk, kendi hayat şartları içinde karşılaşmayacağı durumlar, değişik hayat tarzları, doğa olayları, vb. hakkında bilgi edinebilir.

5- Çocuk, değişik düşünme biçimleri ile tanışır.


TV konusunda son sözler
Televizyon, günümüz toplumunda yok sayabileceğimiz bir araç değil. Evinde televizyon olmayan anne-babaların çocukları bile televizyondan haberdar ve buldukları yerde seyrediyor. Dolayısıyla, esas sorulması gereken soru, televizyonun çocuklar açısından en yararlı hale nasıl getirilebileceği.

1- Önce kendinizi televizyon esaretinden kurtarın. Çalışmaya ara verdiğinizde veya yorulup koltuğa oturduğunuzda kumandaya sarılmaktan vazgeçin. Bunun için en iyi yol, imkanınız varsa televizyonunuzu evin en çok kullanılan salon veya oturma odası gibi yerlerine yerleştirmek yerine, kapısı sadece bu iş için açılacak bir oda ayırmak. Küçük çocuğunuzun odasında ise televizyon asla olmamalı.

2- Çocukların televizyon izleme zamanlarını sınırlandırın. Bu sürenin, üç yaşına kadar hiç olmaması, daha sonrasında ise günde bir saati geçmemesini sağlayın.

3- İzlediği programları denetleyin. Çocuğunuz televizyon karşısında savunmasız kalmasın. Ayrıca programları beraber izleyerek, program üzerinde konuşmak, anlatmak, açıklamalarda bulunmak da faydalı olabilir.

4- Şiddet konusunda konuşarak doğuracağı sonuçları ve gerçek hayatta vereceği acıları belirtin. Televizyondaki şiddet programlarını izlemesinin kesinlikle önüne geçmelisiniz.

5- Örnek alınabilecek çocuk oyunları içeren programları seyretmesini sağlayabilirsiniz. Güzel duyguları pekiştiren, yorumlayabileceğiniz ve sentez yapabileceğiniz programları beraber seyredebilirsiniz.

6- Televizyon çocuğunuzun dadısı değildir; kendinize zaman ayırmak için kesinlikle televizyon karşısında çocuğunuzu yalnız bırakmayın.

7- Televizyona alternatif olarak aile katılımı gerektiren oyunlar ve diğer etkinlikler düzenleyin.

8- Çocuğunuzun hangi programları seyredeceğine yönelik planı önceden yapın. (02 Aralık 2007)
 

Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.