Reklamlar ve dizi filmler
Reklam seyretmek çocuğun spontan dikkatini ve görsel hafızasını geliştirmesine yararlı olabilir. Ancak uzun vadede, çok fazla seyredildiğinde, çocuğun dikkat süresinin kısa kalmasına, bir konuyu uzun süre takip edememesine neden olabilir.
Ayrıca, çocuğun tüketim alışkanlıklarını, reklam verenlerin menfaatleri doğrultusunda şekillendirir. Reklamlar, çocuklara, şu veya bu ürüne sahip olarak mutlu olacakları mesajını verir. Yetişkinleri bile etkileyen bu mesajların, çocuklar üzerindeki etkisi çok daha fazladır.
Çocuklara özellikle diziler ve bazı televizyon programları aracılığı ile bazı rol modelleri dayatılır. Çocukların seyrettiği programlarda sunulan cinsiyet rolleri son derece basmakalıptır. Çocuklar bu klişeleri zihinlerine yerleştirip onlarla özdeşleşirler. Çocuklar programlardaki kahramanlar gibi yaşamaya çalışıp, onların olaylar karşısında yaptıklarını örnek alarak kendi düşünce ve kimliklerini oluşturmada zorluk yaşayabilirler.
Televizyonda çocuklar açısından tehlike oluşturabilecek bir program türü de sihirle ilgili programlardır. Bu dizilerde tüm problemler sihirle çözülmekte, insanlar işlerini kolaylıkla halledebilmekte ve imrenilecek bir güce sahip olmaktadırlar. Çocuklar “Örümcek Adam” gibi camdan aşağıya atlamak istemekte, “sihirli değnek”le isteklerine bir an önce ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Araştırmalar, küçük yaşta çok televizyon seyredip, şiddetten ve saldırganlıktan etkilenen çocukların, ileri yaşlarda daha çok şiddet sergilediklerini, kanuna karşı geldiklerini, daha çok ceza ödediklerini göstermektedir.
Şiddet programı seyretmek çocuklarda gerginlik, endişe, uyuma zorlukları ve kâbuslara da sebep olabilir. Çok televizyon seyreden çocuklar okumaya vakit ayıramadığı için; televizyonun olumsuz etkisinin ikiye katlandığını söylemek mümkündür.
Fazla televizyon seyreden çocukların, kendilerini ifade etmekte zorlandıkları; dil gelişimi ve iletişim kurma açısından yaşıtlarının gerisine kaldıkları bilinmektedir. (25 Kasım 2007)
|