Kadınların hacca gitmesi
Sual: Kadın, kocasından izinsiz hacca gidebilir mi?
CEVAP
Farz olan hacca bir mahremi ile gidebilir. Farzlar için izin almak gerekmez. Zaruretsiz farza mani olunmaz. Farz olan namaza, farz olan oruca mani olamaz, tesettürüne de mani olamaz; mani olursa bunlar farz olmaktan çıkmaz yani yine farzdır. Nafile hacca ise, kocasının izni olmadan gidemez.

Sual: Bazı kimseler, “Şafii’de kadınlar, başka kadınlarla hacca gidebildiği için Hanefi kadınlar da, yanında mahrem bir erkek olmadan, Şafii’yi taklit ederek hacca gidebilir” diyorlar. Bir kadın, mahremsiz hacca gidebilir mi?
CEVAP
Bir kadın, mahremsiz hacca gidemez. Ancak ebedi mahrem akrabasından fasık ve mürted olmayan akıl baliğ veya mürâhık bir erkekle, kocası ile beraber hacca gidebilir. Hadis-i şerifte, (Kadın, yanında bir mahremi olmadan hacca gidemez) buyuruldu. (Bezzar)

Hanefi mezhebinde olan kadınların Şafii mezhebini taklit ederek mahremsiz hacca gitmeleri caiz değildir. Bir Hanefi’nin Şafii mezhebini taklit etmesi, ancak bir farzı yaparken veya haramdan sakınırken karşılaştığı sıkıntıdan kurtulması için caiz olur. Caiz olduğu zaman da, taklit edilen mezhebin o husustaki bütün şartlarına uymak lazım olur. Haccın hepsini Şafii mezhebine göre yapmaları lazım olur. Kadının mahreminin hac yolunda ölmesi, Şafii’yi taklit etmesi için özür olur.

Erkeksiz kadın hacca gidemez. Giderse, haccı sahih olur ise de, haramdır. Erkeği ile gidince de, otelde, tavafta, say’da ve taş atarken, erkekler arasına karışması haccın sevabını giderdiği gibi, büyük günaha da girer. Ebedi mahrem erkeği bulunmayan kadın, ihtiyarlayınca, göremez olunca veya iyi olmayacak bir hastalığa yakalanınca, yerine vekil gönderir. Daha önce göndermez.

Sual: Bazıları, 3 kadının bir arada hacca gidebileceğini söylüyorlar. Dinimizde böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Dinimizde böyle bir şey yoktur. (Üç kadın hacca gider) demek dinimize aykırıdır. Kadınlar ne kadar çok olursa olsun, Hanefi’de mahremsiz hacca gidemez.

Sual:
Bir kadın, eniştesi veya kayınbiraderi ile, uzun yola çıkabilir mi ve hacca gidebilir mi?
CEVAP
Enişte ve kayınbirader, mahrem akraba olmadığı için bunlarla yalnız kalmak günah olduğu gibi uzun yola gitmek de caiz değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah’a ve ahirete inanan bir kadının, yanında babası veya oğlu veya kocası veya erkek kardeşi veya bir mahremi olmadan üç günlük ve daha fazla bir yola gitmesi helal olmaz.) [Buhari]

(Kocası veya mahremi olmayan Müslüman bir kadının hacca gitmesi helal olmaz.)
[Taberani]

Ancak bir zaruret veya ihtiyaç olunca, mesela mahrem kimse bulamayıp sefere de çıkmak lazım olunca, yanında mahrem erkekleri bulunan saliha hanımlarla beraber gitmek caiz olur. Fasık akraba yerine, salih olan yabancılar tercih edilir. Salih kimse, insanın düşmanı bile olsa, haram işlemekten korktuğu için malımıza, canımıza, ırzımıza zarar vermez. Seferde olan bir hanım ise, yanında mahrem akrabası olmasa da, beyinin ikamet ettiği yere gelebilir.

Sual: Geçen sene bazı şirketler, kadınlar beraber olunca fizana da gidebilirler diyerek bizi hacca götürdüler. Uygun oldu mu?
CEVAP
Hayır. Peygamber efendimiz gidemez buyuruyor. Yanlış yapmışsınız, tevbe etmeniz gerekir.

Sual: Kadın Almanya’dan Türkiye’ye yalnız gidebiliyor da hacca niye gidemesin?
CEVAP
Bir kadın, zaruretsiz 104 kilometreden uzağa gidemez. Giden varsa günah işliyor demektir. Fakat götürecek kimsesi yoksa veya gidecek durumda değilse, salih bir kimse ile memleketine gidebilir, fakat hacca, umreye gidemez.

Sual: Dul bir kadının hacca gidebilmesi için bir erkekle nikahlanması dinimizde var mıdır?
CEVAP
Öyle bir şey yok. Hacca gidebilmek için birisi ile evlenmek gerekmez. Ama illa gideceğim derse, dul bayan, boşanma hakkı kendi elinde olmak üzere nikah yapabilir, muvakkat nikah değil. Normal nikah yapabilir. Gelince kocasını boşayabilir. Boşamak üzere nikah olmaz. Normal nikah yapılır, hacdan gelince boşanır veya boşanmaz onun bileceği iş.

Sual: Dul bir kadın, amcası veya dayısı ile nikahlanıp hacca gidebilir mi?
CEVAP
Amcası, dayısı onun ebedi mahrem akrabasıdır, babası gibidir. Beraber gidebilirler. Amca ile dayı ile evlenilmez. Evlenen kâfir olur.

Sual:
Annem, hacca gidince, kalabalıktan dolayı, haram işlememek için tavaf yapamazsa, orada beni vekil edebilir mi?
CEVAP
Vekil edemez. Haram işleyerek de tavaf yapmaz. Bir yolunu bulmalıdır. Bulamazsa, ben hac etmeden ölürsem yerime vekil gönderin diye vasiyet eder.

Sual:
Yaşlı kadın, yaşlı ve salih erkekle umreye de gidebilir mi?
CEVAP
Sefere gider, umreye gidemez.

Sual:
Hacda haram işlemeden haccedemiyen kadın, ne yapar?
CEVAP
Haram işlemeden hac yapmaya çalışır. Haram işlemeden hac yapamazsa, vasiyet etmelidir. Şöyle vasiyet yapabilir:
(Ölene kadar hacca gidemezsem, yerime vekil gönderin.) [Ukud-üd-dürriyye]

Sual:
Hanımın nisabın üstünde bileziği var. Hacca gitmesi farz mıdır?
CEVAP
Parası olmak kâfi değildir. Hacca götürüp getirecek mahreminin bulunması da şarttır.

Sual:
Kadınlar ihrama girdikleri elbiseyi, ihramdan çıkıncaya kadar çıkarmamaları mı gerekiyor, mesela otelde iken başları açık durabilirler mi?
CEVAP
Durabilirler.

Sual: Hayzlı veya nifaslı kadın tavafı, sa’yi temizlenince, ömrünün sonuna kadar senenin herhangi bir ayında yapabilir mi?
CEVAP
Evet. Fakat geciktirmemelidir.

Sual: Hac yolcuğunda, kadınların erkeklerin yanında abdest almaları uygun mudur?
CEVAP
Harama önem vermemek çok tehlikelidir. Başkasının yanında, avret yerini açmadan su ile istinca yapamayan kimse, pislik fazla olsa bile, su ile istincadan vazgeçer. Avret yerini açmaz. Namazı öyle kılar. Açarsa, haram işlediği için fasık olur.

Tenha bir yer bulununca su ile istinca yapar ve namazını iade eder. Gusledecek kimse de tenha yer bulamazsa, teyemmüm eder. Çünkü bir emri yapmak, bir haram işlemesine sebep olursa, haram işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz. (Redd-ül Muhtar)

Sual: Hacda bayanlarla aynı hizada namaz kılmak zorunda kalacağız. Kâbe’de kadınlarla beraber aynı hizada namaz kılmak caiz midir?
CEVAP
Evet caizdir.

Sual: Dul bir kadının mahremleri yoksa hacca mahremsiz gidebilir deniyor. Bir de hacda tavaf ederken kalabalıktan sıkışma oluyor, kadın erkek birbirine dokunsa da, zaruret olduğu için haram olmaz deniyor. Ayrıca hacda kadın yabancı erkeklerin yanında kollarını açarak abdest alabilir, necaset varsa temizleyebilir, hacda günah olmaz diyorlar. Bunlar doğru mudur?
CEVAP
Hiçbirisi doğru değildir. Çünkü haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir. Hadis-i şerifte, (Ufacık bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruldu. Haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır. Haram işleyerek farz yapılmaz. Farz ile haram bir araya gelince, yani farzı işlerken haram işlemek mecburiyeti olunca, haram işlememek için farz tehir edilir. Mesela, zengin olan bir kadının hacca gitmesi farzdır. Hacca yalnız gitmesi ise haramdır. Mahremi bulunmadığı müddetçe, haram işleyerek yalnız başına hacca gidemez. Bunun gibi farz olan tavafı yapabilmek için erkeklere dokunarak, haram işleyerek tavaf yapamaz. Kalabalık olmadığı zamanlarda tavaf eder.

Üstünde çok necaset bulunan kimse, avret yerini açmadan veya başka bir sebeple temizlemesi mümkün değilse, başka elbisesi de yoksa, o haliyle kılar, çıplak kılmaz. Sonra temiz elbise bulsa, artık o namazı iade etmez. Hatta temizleme imkanı olsa; ama yanında yabancılar varsa, temizlemeden namazını kılar. Çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak, necaseti temizlemek ise emirdir. Emir ile yasak bir araya gelince, yasağa uyulur. Yani avret yeri açılmaz. Bir emri yapmak, bir haramı işlemeye sebep olursa, haram işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz. Haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce geldiği gibi, mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir. Mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Birkaç örnek verelim:

1-
Cemaatle namaz kılınırken, sünnete başlamak mekruhtur. Sabah sünnetini kılmamış olan, sünneti kılarsa, cemaate yetişemeyeceğini anlarsa, sünneti kılmaz, hemen imama uyar. Cemaate son oturuşta olsun yetişeceğini anlarsa, sünneti caminin dışında, sofada [holde] çabuk kılar. Hol yoksa, içerde direk arkasında kılar. Böyle yer yoksa sünneti kılmaz. Çünkü, cemaat ile kılınırken, nafile kılmak mekruhtur. Mekruh işlememek için sünnet terk edilir.

2-
Cemaatle namaz kılmak sünnettir. Takkesiz namaz kılmak mekruhtur. Takkesi olmayan cemaate uymaz, takkeyi bulup yalnız kılması, takkesiz cemaatle kılmasından evladır.

3-
Aşure günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.) [Taberani]
Ancak Yahudilere benzememek için, yalnız aşure günü oruç tutmak mekruh olur. 9. ile 10. veya 10. ile 11 günü tutulursa mekruh olmaz.

4-
Nevruz günü ve cumartesi günü tek gün oruç tutmak mekruhtur. Savm-ı Davud orucu tutan, yani bir gün yiyip bir gün tutan kimse, orucu Nevruza ve cumartesine de gelse o gün oruç tutması mekruh olmaz. Arefe günü oruç tutmak müstehaptır. O gün Nevruza veya cumartesine isabet etse de, bugün Arefe diye oruç tutan kimse, mekruh işlemiş olmaz. Nevruz diye, cumartesi diye tutarsa mekruh olur, Arefe diye tutarsa mekruh olmaz. Demek ki burada niyet önemlidir. Bunun gibi kadına benzemek için saç uzatmak, Budist’e benzemek için saç kazıtmak, Kastro’ya benzemek için sakal bırakmak da mekruh olur.

5-
Bir işe sünnet ve mekruh denmişse, o işi yapmamak gerekir. Mesela teşehhüdde parmak kaldırmak sünnet, mekruh, hatta haram bile denmiştir. O halde, teşehhüdde parmak kaldırılmamalı.


Sual: Bayan bir yazar, (Mahrem erkek akrabası olmadan kadın niye hacca gidemez ki? Âdetli iken niçin harem-i şerife giremez ve tavaf edemez ki? Mevlüt efendi, mazeretli kadının Kâbe’yi tavaf edemeyeceğini söylüyor. Tanrı tavaf hakkını yalnız erkeğe verecek kadar adaletsiz midir? Diyelim ki kadın, hac esnasında regl oldu, ertesi sene gidince yine regl oldu, ne olacak?) diyor. (Dinin emrini bildirenlerin hepsinin psikologa ihtiyacı var) diyor. Buna nasıl cevap vermeli?
CEVAP
Önce günlük işlerden örnek verelim:
Türkiye’de oy kullanma yaşı 18’dir. Milletvekili seçilme yaşı 30’dur. Şimdi 17 yaşındaki bir gencin, (18 yaşındaki gençler, oy kullanıyorlar da, ben niçin oy kullanamıyorum. Bu ne adaletsizlik) demeye hakkı var mıdır? Yirmi yaşındaki bir gencin de, (otuz yaşındakiler milletvekili adayı olurken, ben niye olamıyorum) demesi acaba normal midir? Bir avukatın, (Bana niçin doktorluk yaptırmıyorlar) demesi, bir doktorun da, (Bana niçin avukatlık yaptırmıyorlar. Böyle adalet olmaz) demesi normal midir? Asıl böyle diyenler psikologluk değil midir? Birçok ülke, pasaportu olmayan kimseyi, geri çeviriyor, ülkesine koymuyor. Pasaportsuz birinin, (Herkes gidiyor, beni niye koymuyorlar? Bu ne adaletsizlik) demesi elbette yanlıştır.

Dinin sahibi de Allahü teâlâdır. Kuralları koyan Odur. Kur’an-ı kerimi gönderen Odur. Kur’an-ı kerimi hadis-i şerifleriyle açıklayan Onun Peygamberidir.

En büyük Peygamberi Muhammed aleyhisselam buyuruyor ki:
(Allahü teâlâya ve ahiret gününe inanan bir kadının, yanında babası veya oğlu veya kocası veya erkek kardeşi veya bir mahremi olmadan üç günlük ve daha fazla bir yola gitmesi helal olmaz.)
[Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Buhari hazretleri bildirmektedir.]

(Kocası veya mahremi olmayan müslüman bir kadının, hacca gitmesi helal olmaz.)

[Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Taberani hazretleri bildirmektedir.]

(Kadın, yanında bir mahremi
[nikah düşmeyen erkek akrabası] olmadan hacca gidemez.)
[Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Bezzar hazretleri bildirmektedir.]

Bayan yazar bunları bilmeyebilir. Bilmediği de meydandadır. Bilmediği konuları ele alıp da, bilenlerin yanında gülünç duruma düşmesi akıl kârı mıdır? Regl olan bir kadının namaz kılmaması, oruç tutmaması ve tavaf yapmaması Mevlüt efendinin düşüncesi değildir. Kadının muayyen özürlü iken Harem-i şerife girememesi de, şu veya bu yazarın fikri değildir. Bunlar Allah’ın bildirdiği hükümdür. Bunları kimse değiştiremez. Pasaportsuz yabancı bir ülkeye gidilemediği gibi, temiz, abdestli olmayan da Harem-i şerife giremez.

Bu konuda Allah’ın sevgili Peygamberi buyuruyor ki:
(Hayzlı [regl, âdetli olan] kadın namaz kılamaz.)
[Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Ebu Davud hazretleri bildirmektedir.]

(Kâbe’yi tavaf etmek, namaz kılmak gibidir. Namaz kılarken abdestli olmak gerektiği gibi, Kâbe’yi tavaf ederken de abdestli olmak gerekir.)

[Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Tirmizi hazretleri bildirmektedir.]

(Cünüp ile hayzlı veya nifaslı kadına mescide, camiye, harem-i şerife girmek helal olmaz.)
[Bu hadis-i şerifi, büyük hadis âlimlerinden imam-ı Muhammed ibni Mace hazretleri bildirmektedir.]

Kadın, tavaf ederken regl olursa, en fazla on gün bekler. Temizlenince tavaf eder. Ertesi sene gelmesine gerek yoktur. Telbiye sırasında sesini yükseltmemesi de yine dinimizin emridir.

Sual: Erkeklere dokunmak, haram olduğu için, haram işleyerek farz yapılmayacağına göre, kadınların hac farzını terk etmeleri mi gerekir?
CEVAP
Haram işleyerek farz yapılmaz demek, farzı haram işlemeden yapmalı demektir. Yoksa, farzı terk etmeli demek değildir. Eğer, kadınlar, haram işlemeden hac yapma imkanı bulamazsa, (Ben hacca gitmeden ölürsem, yerime vekil gönderin) diye vasiyet etmelidir.

www.ailevekadin.com