Sual: Kenz-ül arş duası muteber midir? Dua olarak okunabilir mi?
CEVAP
Hadis kitaplarında (Kenz-ül arş) diye bir dua yoktur. Bu duanın faziletinde çok mübalağa vardır. Mesela deniyor ki:
(Cebrail bana dedi ki: Kim ömründe bir kere bu duayı okursa, Allahü teâlâ onu, kıyamette yüzü ayın on dördü gibi parlak haşreder. Bütün insanlar onu, bir peygamber veya melek sanırlar. Ben ve sen onun kabrinin üzerinde dururuz. Ona hesapsız ve azapsız, üzerine binip Cennete girmesi için Cennetten bir Burak getirilir. Sırat köprüsünden şimşek gibi geçer. Onun günahı denizlerin suyundan, yağmurların damlasından, ağaçların yapraklarından, kumların adedinden, daha fazla olsa bile, affedilir.)
İnsafla düşünmeli, bir insan kum sayısınca içki içse, ağaçların yaprakları sayısınca zina etse, denizlerdeki suyun damla sayısı kadar kumar oynasa, yağmurların damlası sayınca faiz yese, bu duayı bir kere okuyunca hemen affoluyor, herkes onu melek veya peygamber sanıyor. Bir kimse, her günahı işlese, İslam'ın beş şartını yapmıyorsa, üstelik itikadı da düzgün değilse, bu duayı bir kere değil, bin kere okusa doğruca Cennete nasıl gidebilir ki?
Muteber kitaplarda olmayan böyle duaların faziletine itibar edilmemelidir.
Sual: (Duanla yaşamıyorum ki, niye bedduanla öleyim) sözü uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir. Dua veya beddua kabul olabilir. Yani kabul olan dua ile yaşanabilir. Yahut dua kabul olmasa da beddua ile ölebilir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Şu dört dua reddolmaz: Din kardeşinin gıyabında yapılan dua, iyileşinceye kadar hastanın, dönünceye kadar hacca ve cihada gidenin duası.) [Deylemi]
(Ana babanın çocuğuna ve mazlumun zalime olan bedduaları, reddedilmez.) [Tirmizi]
Sual: Zikir veya kelime-i tevhid izinsiz de olsa çekilirse sevap olur mu?
CEVAP
Evet. Fakat mürşid-i kâmilin izniyle olursa daha çok sevap olur ve kalbi temizler. Mürşid-i kâmil yoksa onların kitaplarındaki zikirler okunursa, izinli yapılmış sayılır.
Sual: Başımıza bir bela gelince, bir yakınımız ölünce nasıl dua etmeliyiz?
CEVAP
Ümmü seleme validemiz, şöyle anlattı:
Peygamber efendimiz, (Sıkıntıya düşen, “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun [âyetini okuduktan sonra], Ya Rabbi, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allahü teâlâ onu o sıkıntıdan kurtarır ve ona daha hayırlısını verir) buyurdu.
Sonra, “Ben, Ebu Seleme ölünce böyle dua etmiştim. Allahü teâlâ da bana Ebu Seleme’den daha hayırlısını, yani Resulullahı verdi” dedi. (Müslim)
Sual: Kuleuzüleri okuduktan sonra avuca üfleyip elleri vücuda sürmenin faydası var mı?
CEVAP
Resulullah efendimiz, bazı âyetleri okur mübarek avuçlarına üfler ve avuçları ile mübarek vücutlarını mesh ederlerdi. Birçok hastalık için iyidir.
Sual: Günlük dualarımı okurken, şaşırıp fazla okuduğum oluyor. Mesela 500 la havle çekerken 510 veya 520 olabiliyor. Bunun mahzuru olur mu? Namaz tesbihlerinde de bazen 33 yerine 34, 35 olabiliyor. Mahzuru olur mu?
CEVAP
Unutunca mahzuru olmaz. Kasten sünnet olan miktarı değiştirmek mahzurludur. Yanlışlıkla eksik veya fazla olmasının mahzuru olmaz.
Sual: Âyat-ı hırz, flash bellek denen disklere yüklense ve bu diski üstümüzde taşısak, muska taşımış gibi faydasını görür müyüz? Yani diskteki yazı, muska hükmünde olur mu?
CEVAP
Hayır.
Sual: Muska taşımak caiz midir? Muska nasıl kaplanır? Üçgen şeklinde olmasının, onunla tuvalete girilmesinin mahzuru var mıdır?
CEVAP
Muska taşımak caizdir. (Fetava-yı hadisiyye)
Muskanın üçgen veya başka bir şekilde olmasının da hiç mahzuru yoktur. Muska ya yedi kat balmumu kaplanmış muşamba denilen beze sarılır veya tek kat deri yahut naylona sarılır. Bu haliyle tuvalete girmekte de mahzur olmaz.
Sual: Peygamberimiz diri olduğuna, işittiğine ve verilen selamı aldığına göre ya Muhammed, ya Muhammed diyerek tesbih çekmek caiz midir?
CEVAP
İşitmek ve selamı almak ayrı şey, Ya Muhammed diye tesbih çekmek ayrı şeydir. Yani böyle tesbih çekmek caiz olmaz. Dinimiz böyle tesbih çekilir diye bildirmedi. Esselamü aleyke ya Resulallah denir, Şefaat ya Resulallah denir, fakat dediğiniz gibi tesbih çekmek caiz olmaz. (Müslümana Nasihat kitabı)
Sual: Fıkıh kitaplarında, fısk meclislerinde, çalgı çalınan yerlerde, tesbih, zikir, çekmek, hatta din kitabı okumanın bid’at ve haram olduğu, çünkü, Peygamber efendimizin böyle okumaları yasak ettiği bildiriliyor. Minibüslerde kadın erkek karışık olduğuna göre fısk meclisi olmuyor mu? Bir de çalgı çalınıyor. Böyle minibüslerde giderken Kur’an okumak, zikir ve tesbih çekmek haram değil mi?
CEVAP
Çalgı çalarak zikretmekle, bir yerde çalgı çalınırken zikretmek ayrıdır. Görmekle bakmak ayrı olduğu gibi dinlemekle duymak da ayrıdır.
Minibüslerde biz çalgı eşliğinde zikir etmiyoruz. Biz istemeden kulağımıza geliyor. Herkes gaflette iken, zikir çekmek günah olmaz aksine çok iyi olur.
Böyle bir durum olmadan çalgı ile zikir çekmek elbette büyük günahtır. Din kitaplarında deniyor ki:
Musiki ile okunan şeyleri dinlememeli. Cahil tarikatçılar teganni ile ilahi okuyorlar. Musikiden hasıl olan şehvet lezzetlerine, ibadette lezzet hasıl olduğunu, feyiz geldiğini sanıyorlar. Böyle sapıklar, Deccal’ın askeridir. Kur'an-ı kerimi, zikri ve duayı teganni ile okuyanları dinlememek gerekir. Tatarhaniyye fetva kitabı, bunları teganni ile okumanın haram olduğunda sözbirliği bulunduğunu yazmaktadır. (Birgivi vasiyetnamesi şerhi)
Kilisede org çalarak İncillerden parçalar okunduğu gibi, Kur'an-ı kerimi çalgı çalarak okumak küfürdür. (S. Ebediyye)
Sual: Namazdaki dualar Türkçe okunabilir mi?
CEVAP
Hayır, Arapça okumak şarttır.
Sual: Arapça bilmeyen kimsenin duaları Türkçe olarak okumasında mahzur var mıdır?
CEVAP
Namaz, hutbe, ezan gibi yerlerdeki dualar hariç, bir çok duayı Türkçe olarak söylemek caizdir. Ancak bazı duaların tam Türkçeleri olmuyor. Tercümeleri aslının yerini tutmuyor. Mesela selam da bir duadır. Ama bunların Türkçeleri olmaz. Resulullah efendimizin bildirdiği şekilde selamün aleyküm veya esselamü aleyküm diye selam vermelidir. Hacda Allahümme lebbeyk diye söylenenler var. Bunun gibi duaları Türkçe söylemek uygun olmaz.
Sual: Camide tesbih çekerken, dua ederken veya Kur'an-ı kerim okunurken, mazeretsiz bağdaş kurup oturmakta mahzur var mı?
CEVAP
Bir rahatsızlık yoksa öyle oturmamalıdır.
Sual: Namaz kılmış olana, (Allah mübarek etsin) mi denir, yoksa (Allah kabul etsin) mi?
CEVAP
Allah mübarek etsin denir.
Sual: Haram olan bir şeyi elde etmek için ya da yapabilmek için dua etmek haram mı? Mesela ya Rabbi bana rakı içmeyi nasip eyle demek haram mıdır?
CEVAP
Evet haramdır.
Sual: Bazıları, bir din kitabını mesela Mektubatı okuyup bitirdikten sonra Sadakallahülazim diyorlar. Bir mahzuru var mı?
CEVAP
Öyle söylemek uygun değil. Sadakallahülazim demek, Allah doğru söyledi demektir. Kur'an-ı kerim için söylenir.
Sual: Amenerresulü okunurken dinleyenlerin dua kısmında yavaşça âmin demeleri caiz mi?
CEVAP
Caizdir.
Sual: Hadis-i şerifte, (Sabah-akşam, Haşr suresinin son üç âyetini okuyan şehid olarak ölür) buyurulduğu için, sabah-akşam Haşr suresinin sonunu okuyorum. Camide kıldığım zaman imam okuyor, biz dinliyoruz. Ben okumasam, yine aynı sevaba kavuşur, şehid olarak ölür müyüm?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek farzdır. Dinleyen, okuyandan daha fazla sevap aldığı için, ayrıca okuması gerekmez. Her gece Amenerresulü’yü okuyan da, imamdan dinlemişse, onun da okuması gerekmez.
Sual: Bir şey okuduktan sonra veya vaazdan sonra el fatiha deniliyor. Fatiha okumak şart mı?
CEVAP
Fatiha denince fatiha okumak şart değil ama okumak iyi olur
Sual: Bilgisayarda yüklü bulunan sure ve duaları kulaklıkla dinlemekte mahzur var mı?
CEVAP
Mahzuru olmaz.
Sual: Namazdan sonra fatiha okumak sünnet mi bid'at mi?
CEVAP
Caizdir, mahzuru yoktur.
Sual: Son teşehhüdde sübhane rabbike âyeti dua olarak okumak caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir. Kur’an-ı kerim ve hadis-i şeriflerde bildirilen bütün duaları okumak caizdir.
Sual: Çocuğumun yaramazlıklarına karşı okuyabileceğim dua var mı?
CEVAP
Hem kendiniz ona hayır dua edin, hem de çocuğa namaz kılmayı, bazı sureleri, duaları öğretin. Mesela La havle’yi öğretin. Çocuğun yaramaz olması iyidir. Meşhur büyük kimseler çocukken çok yaramaz imiş. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Çocuğun küçüklüğünde yaramaz oluşu, büyüklüğünde aklının ziyadeliğidir.) [Hakim]
Sual: Dua ederken 3 veya 7 kere tekrar etmek gerekir mi?
CEVAP
3 veya 7 kere tekrar etmek isteğimizi kuvvetlendirmek içindir. Mesela (Ya Rabbi günahlarımı affet) diye 7 kere söylenebilir. Veya (Ya Rabbi çocuğu salih olarak büyüt) diye 3 veya 7 kere söylenebilir.
Sual: Haram işleyen birisi, çok günah işliyorum, elimi açıp dua etmeye yüzüm yok, ben namaz kılamam derse buna ne denir?
CEVAP
Ne kadar çok günah işlerse işlesin yine namaz kılmalıdır. Çünkü namaz bir çok günahların affına sebep olur. Bir çok kötülüklerden korur. İyi birisi olmaya sebep olur.
Sual: Namazda secdede dua edebilir miyiz?
CEVAP
Farz namazların secdesinde dua edilmez. Nafile kılarken secdede dua edilebilir. Namaz haricinde secdeye kapanıp dua edilir.
Sual: Doğuştan dilimde pepelik var. Ne yapmam uygundur?
CEVAP
Şifa âyet ve dualarını, ihlas ile okumak iyi gelir.
Sual: Kendimiz için okuduğumuz hatmi ve hatm-i tehlili, mezarımıza mı göndermek gerekir, yoksa bekletip biz ölünce, ruhumuza gönderilmek üzere vasiyet mi etmek gerekir?
CEVAP
Bekletip vasiyet etmek diye bir şey yoktur. Okunan hatmin ve hatm-i tehlilin hürmetine mağfiretimiz için dua edilir. Sevabı da başta Peygamber efendimiz olmak üzere, bütün enbiya ve ölü, diri bütün müminlere bağışlanır. Yaptığımız bütün ibadetler, kabir için, ahiret için bir hazırlıktır. Hayır ve hasenatı da sağlığında vermeyip, (Ben öldükten sonra şuralara verin) demek, sağlığında vermek gibi olmaz.
Sual: Annem, sağlığında, Yasin-i şerif okuyup kasete aldı. “Ben ölünce bunu dinleyip sevabını bana gönderin” diye vasiyet etti. Vasiyetini yerine getirmekte mahzur var mı?
CEVAP
Dine uygun olmayan vasiyetler yerine getirilmez. Kasetten Yasin-i şerifi dinlemek ibadet olmaz. Kasetten dinlenilen Kur’an-ı kerim ölüye bağışlanmaz. Bizzat okuyarak bağışlamak gerekir.
Sual: Hadis-i şerifte, sabah ve akşam namazlarından sonra, Haşr suresinin [hüvallahülleziden itibaren] son üç âyetinin okunması bildiriliyor. Halbuki çok yerde Lev enzelnadan okunuyor. Yine hadiste, namazlardan sonra, 10 ihlas okunması bildirilirken, siz 11 ihlas okunacağını bildirdiniz. Niçin böyle yapılıyor?
CEVAP
Bir hususta birkaç rivayet varsa, en faziletli olanını seçmek iyi olur. Haşr suresinin sonunu Lev enzelnadan okumak daha iyi olur. Namazdan sonra 10 veya 11 İhlas okunması bildirilmiştir. 11 defa okumak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sabah namazından sonra 11 defa ihlas okuyan Müslümana, Cennette bir burç verilir.) [Haraiti] (Bu hadis-i şerif, Ramuz’un 382. sayfasında da vardır.)
Sual: Neden sürekli sayılar var dualarda, onu hiç anlamıyorum. Mesela neden mezarlık önünden geçerken 3 İhlas 1 Fatiha okumam gerekiyor? Neden 2 İhlas değil?
CEVAP
Peygamber efendimiz, üç ihlas okuyan Kur’an-ı kerimi hatmetmiş gibi sevap alır buyuruyor. Fatihanın faziletini bildiriyor. Peygamber efendimiz iki deseydi, siz kalkar, (Neden iki ihlas da üç değil) derdiniz. Yemin kefareti için 3 gün peş pese oruç tutulur niye iki veya 4 değil de 3? Dinin emri öyle! Niye sabah namazı 4 rekat, öğle 10, ikindi 8, akşam 5 rekat? Allah öyle emrettiği için. Suç rakamlarda değildir, bu tür yanlış anlama, bilgisizlikten veya itikat zayıflığından ileri gelir.
Sual: Dualarda, Allah’ım affet ..bağışla yâ Rab! Allah’ım yardım et emir kipli ifadelerle hâşâ Allah’a emredercesine Zâtını bir ast, kendimizi de üst yerine koymuyor muyuz? Herkes niye böyle yanlış dua ediyor?
CEVAP
Peygamber efendimiz öyle dua ederdi, bize de öyle dua edin diye emrediyor. Allahü teâlâ da öyle buyuruyor. Bunlar emir değil, istektir, arzudur. Ya Rabbi günahlarımı affet demek emir değil, ricadır, yalvarmadır.
Sual: Fasık babaya hayır dua edilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Duaları PVC kaplayarak kullanmak caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Herkesin gözü önünde tesbih ile, numaratörle zikir çekmek riya olur mu?
CEVAP
Riya kalbde olur. Herkes görsün diye çekiliyorsa riya olur, alışkanlık olduğu için çekiyorsa veya kalbinde hiç gösteriş düşüncesi yoksa riya olmaz. Ancak herkesin gözü önünde çekmek fitneye veya suizanna sebep olabilir.
Sual: Evde çoluk çocuğun yanında, tesbih çekmem ve kuşluk gibi nafile namazları kılmam riya olur mu?
CEVAP
Olmaz. Bilakis onlara örnek olunmuş olur.
Sual: Hastayı papaza okutmak caiz mi?
CEVAP
Asla caiz değildir.
Sual: 3 ihlas 1 Fatiha okunuyor. Kur'anı Mushaftaki sıra ile okumak vacip değil mi?
CEVAP
Fatiha dua olarak sonda okunur.
Sual: Yağan yağmur hürmetine diye dua etmek caiz mi?
CEVAP
Evet. Yağmur, rahmet-i ilahiyye alametidir. Zarf söylenip mazruf kastediliyor.
Sual: (Günahsız sabiler hürmetine) diye dua etmek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Arabi bilenin, dua ve hadisi latin harfiyle yazıp okuması caiz mi?
CEVAP
Caiz değildir.
Sual: Eshab-ı Bedrin isimleri yazılı kağıdı eve asmak veya üzerimizde taşımakta fayda var mıdır?
CEVAP
Eshab-ı Bedrin isimlerinin şifa ve bereket verdiği, Kabani’nin (Esma-i Ehl-i Bedr) kitabında yazılıdır.
Sual: Peygamber efendimizin hatırı, hürmeti için diyerek, Allahü teâlâdan bir şey istemenin, dinen mahzuru olur mu?
CEVAP
Bu konuda Mir’ât-i Medîne kitabında deniyor ki:
“Allahü teâlâ (Seni yaratmasaydım, hiç bir şeyi yaratmazdım) buyurarak, Muhammed aleyhisselamın Habibullah olduğunu, Onu çok sevdiğini bildiriyor. Bu hadîs-i kudsî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât kitabında da yazılıdır. Aşağı bir insan bile, sevgilisinin hatırı için istenileni boş çevirmez. Aşıka, maşukunun hatırı için iş gördürmek kolaydır. Bir kimse; “Ya Rabbi! Habibin Muhammed aleyhisselam hatırı için senden istiyorum” dese, bu isteği ret olunmaz. Fakat, değeri olmayan dünyalık işler için, Resûlullahın hatırını, hürmetini vesile etmek layık değildir.”
Sual: Çarşıya, pazara çıkıldığı zaman, nasıl hareket etmeli ve okunması gereken bir dua var mıdır?
CEVAP
Süleyman bin Cezâ hazretleri, Eyyühel-veled kitabında buyuruyor ki:
“Pazar yerinde gezerken kimseyi rahatsız etme! Sokaklarda sümkürme, kimse ile alay etme! Yürürken ve insanlara karşı yemek yeme! Kimseyle kavga eyleme, dostla da, düşmanla da münakaşa etme! Sattığın eşyayı geri getirirlerse reddetme! Yalan söyleme! Haram yeme, kimseyi aldatmaya kalkışma! Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Bir kimse çarşıya girince "Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yümît ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr" okusun, bin günahı affolur.)”
Sual: Dua ne demektir ve dua yalnızca dil ile mi yapılır?
CEVAP
Dua, Allahü teâlâdan bir şey istemek demektir. Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz buyurulmuştur. Dua; Lafzi ve Fiilî olmak üzere iki türlüdür:
1-Lafzi dua; Allahü teâlâdan lafız, söz ile istemektir. Bu duanın kabul olması için şartlar vardır. Bu şartlar, dua edenin Müslüman olması, ihlas sahibi olması, namazlarına devam etmesi, fasık olmaması, yani haram işlememesi, üzerinde kul hakkı bulunmaması gibi şeylerdir. Bu şartlar bulunmayanların duaları kabul olmuyor. Sıkıntı içinde yaşıyorlar.
2-Fiilî dua; istenilen şeyin sebebine yapışmaktır. Allahü teâlâ, her şeyi, bir sebep ile yaratmaktadır. Allahü teâlâdan bir şey isteyenin, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapması lazımdır. Mesela, bir yeri ağrıyanın, ağrı kesici bir ilaç kullanması lazımdır. Bu ilacı kullanması, fiilî dua etmek olur. Fiilî duanın kabul olması için, sebebin tesirinin kati olması, iyi bilinmesi lazımdır.
Lafzi dua ile fiilî dua birbirine uygun değilse, fiilî dua kabul olur. Müslümanın, iyi ve caiz olan şeylerin sebeplerini bilip, dua için, bu sebepleri yapması lazımdır. Bu sebepler yapılınca, Allahü teâlâ, istenilen şeyi yaratır. Çünkü, sebepleri yapılan şeyi yaratması, âdetidir. Aç olanın bir şey yemesi, fiilî sebebe yapışmak, fiilî dua etmek olur.
(Dua ediniz, kabul ederim) buyurulması, fiilî dua etmeyi emretmektedir.
Sual: Çeşitli din kitaplarında, insanın ahirette kurtulması için okunacak dualar bildirilmektedir. Başka bir şey yapmayıp sadece bu duaları okumakla insan ahirette kurtulabilir mi?
CEVAP
Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında, insanı Allahü teâlânın rahmetine kavuşturacak çeşitli dualar, iyi işler yazılmış, bunlar övülmüş ve yapılmaları da teşvik edilmiştir. Ancak unutmamalıdır ki, ahirette Allahü teâlânın rahmetine kavuşabilmek için, iman ile ölmek lazımdır. Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilenlere uygun imanı olmayan, haramlardan sakınmaya ve İslâmın beş şartını yapmaya ehemmiyet, önem vermeyen kimse, rahmete kavuşamaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayana bidat ehli denir. Bunun yaptığı ibadetleri sahih olup da, borçtan, azabından kurtulur ise de, vadedilmiş olan sevaplarına ve ahirette, dünyada yapmış olduğu iyiliklerin, hayrat ve hasenatının karşılığına kavuşamaz. Dünyadaki iyiliklerinin karşılıklarına kavuşmak isteyenin, hemen tövbe etmesi, imanını düzeltmesi lazımdır.