Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Kalb, his organlarına tâbidir  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Kalb, his organlarına tâbidir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kalb, Allahü teâlânın nazar ettiği yerdir. Bunun için kalbi temizlemeye çok uğraşmalıdır. Kalbin temizlenerek selâmete kavuşması, Allahü teâlânın ismini zikretmek, Onun emir ve yasaklarına sarılmak, Resulullah efendimizin sünnetine yapışmak, bid'atlerden kaçınmak ve nefse aldanmamak gibi hususlara riayet etmekle olur.

Kalb, his organlarına tâbidir. Mesela gözünü haramlardan sakınmayanın, kalbini koruması güçtür. Kalb korunamazsa, günahtan sakınmak güçleşir. O hâlde, kalbi temizlemek için gözü ve diğer uzuvları haramdan korumak lazımdır. Kalb salih ve temizse, beden ve his organları da salih ve temiz olur. Şayet kalb bozuksa, beden de bozuk olur.

Kalbde tasdik ve iman hâsıl olduktan sonra, kalbe gelen vesveseler, hep nefs-i emmareden ileri gelir. Çünkü nefs, daima dünya zevklerine kavuşmak, her şeye âmir ve hâkim olmak ister. Başkasına tâbi olmak istemez. İşte bu azgın nefisten müminlerin kalbine gelen vesveseler, kalbdeki imana zarar vermez. Bu, müminler için bir müjdedir.

Kalb, sadece tek bir şeyi sever, aynı anda birçok şeyi sevemez. Mal, evlat ve mevki gibi birçok şeyleri sever görünürse de, hakikatte bütün bu değişik sevgilerin hepsi, bir tek sevgiden hâsıl olmaktadır. Bu bir sevgi de, insanın kendine, yani nefsine olan sevgisidir. Eğer nefsine olan sevgisi kalmazsa, o diğer şeylere olan sevgisi de kalmaz. O zaman sadece Allah’ı ve onun sevdiklerini sevmeye başlar.

Kalbde mutlaka iman veya inkâr bulunur. İmanın, teslim olmanın alâmeti, iman edilecek hususlardan, dinin emir ve yasaklarından, razı olmak, ferahlık duymak, onları sevmektir. İnkârın alâmeti ise, onlardan sıkılmak, onları beğenmemek ve kötü şeyleri sevmektir.

Hava kendiliğinden girer
İşin başı, kalbi Allahü teâlâdan başka şeylerden temizlemektir Kalb bunlardan temizlenince, oraya Allah’ın sevgisini doldurmak için uğraşmak gerekmez. Su dolu bir şişe boşaltılınca havanın kendiliğinden yerleşmesi gibi, Allahü teâlânın sevgisi de kendiliğinden gelir, yerleşir. Bir kalbde Allahü teâlânın sevgisi ile Allah’ın sevmediği başka şeylerin sevgisi bir arada bulunamaz.

Ateşte yanan, ibadete nasıl koşar?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından dinimizi doğru öğrenip buna uygun yaşamak, hem de bunları başka insanlara ulaştırıp büyüklerin duasına, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak imkânı varken, başka şeylerle uğraşmak mâlâyânidir. Bugün insanların çoğu mâlâyâni ile, yani dinlerine ve dünyalarına faydası olmayan şeylerle uğraşıyor. Doğru imandan yani Ehl-i sünnet itikadından, helâlden, haramdan bahsedilmiyor.

İslamiyete uymanın temeli üç şeydir: Ehl-i sünnet itikadı, helâl ve haram. İtikadı bozuk olan, haram yiyip içen, haramla meşgul olan, ne yaparsa yapsın felakettedir. İbadetlerin onda dokuzu helâl lokmadır.

Helâl lokma yiyenin, eli kolu bağlansa, yine ibadete, namaza koşar. Haram yiyen ise ibadetten soğur. Çünkü dinimiz, (Haram ateştir) diyor. Ateşte yanan bir insan, ibadete nasıl koşar?

Mübarek bir zatın hayatı hep borç içinde geçer. Borç aldığı parayla alışveriş yapıp evine götürür. Daha sonra gidip, borcunu kendi parasından öder. Sebebini sorduklarında, (Evim için kendi paramla aldıklarıma güvenemiyorum. Helâl olması için, borç aldığım parayla ihtiyaçlarımızı karşılıyorum) buyurur. Başka büyük bir zat da, (Kazancında şüphesi olan, parasını, dine hizmet için kazanıp yine o yolda sarf edilen parayla değiştirsin! Çünkü helâl para, insanı Allah aşkıyla coşturur, durdurmaz, onu namaza koşturur. Helâlle beslenenin, namaz kılmaması imkânsızdır) buyurur.

Besmeleyle başlanan iş

Besmelesiz yenilen yemek, insan vücudunda hastalık yapar. Şeytan lokmalarla mikrop şeklinde insanın vücuduna girip, belki doktorların bile teşhis edemeyeceği hastalıklara sebep olabilir. Ama besmele çekilmişse şeytana izin verilmez. Dinimizin yasak etmediği bir işe Besmeleyle başlanırsa, o iş her ne olursa olsun, bize kötü de görünse, sonu mutlaka iyidir. Çünkü (Bismillâhillezî lâ yedurru ma’asmihî şey’ün fil-erdı velâ fissemâi ve hüves semî’ul-alîm) duasını okuyan, yerde de olsa, gökte de olsa, asla zarar görmez. Bu bakımdan Besmele çekmek çok kıymetlidir. Allahü teâlâ Cennete girecek bütün kullarına Cennet davetiyesi verecek, bu davetiyenin imzası Besmele olacaktır.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.