Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  İşi adam yapar  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
İşi adam yapar

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Başarılı ve düzgün iş, ancak düzgün adamla olur; parayla olan işlerde istenen verim alınamaz. Adam varsa, para da, işin kalitesi de artar. Adam yoksa mevcut para bile elde durmaz, işler de kalitesizleşir.

Bir gün, Hazret-i Ömer’in hilafeti zamanında bir ordu, zaferle, ganimetlerle döner. Hazret-i Ömer başta olmak üzere bütün Eshab-ı kiram orduyu karşılar. Herkes sevinçli. Tam o esnada Hazret-i Ömer yanındakilere sırayla, (Şu anda her duamızın kabul olacağı bildirilse ne isterdin?) diye sorar. Biri, (Yâ Ömer, Allahü teâlâ, odalar dolusu altın, gümüş, para verse, bunun hepsini ben bu güzel ordumuz için dağıtırım, onu güçlendiririm) der. Bir başkası da, (Efendim, ovalar dolusu davarlarım, koyunlarım olsa, bu güzel orduya feda olsun. Hepsini onlar için dağıtırdım) der. Hepsine böyle tek tek sorar. Hepsi birbirine benzer cevaplar verirler. Hazret-i Ömer, hepsine memnuniyetini bildirir. Sonunda, (Yâ emîr-el müminîn, peki, siz Rabbimizden ne isterdiniz?) derler. Hazret-i Ömer, (Ben iyi adam isterdim. Bunların hepsi adama bağlı. Ebu Ubeyde bin Cerrah, Muaz bin Cebel gibi yiğit, güzel adamlar isterdim) der. Buradan anlaşılıyor ki, parayı iyi adam kazanır, ama para adamı kazanamaz. Savaşı kazanan da, işleri yapan da adamdır.

Dinî hizmetleri yürüten bir zata, yakınları, (Efendim, işitiyoruz, herkes size dua ediyor. Bizim böyle dua aldığımız yer yok) diyorlar. O zat buyurur ki: Bu dua, sadece bana değil, benim şahsımda hepinizedir. Ben sadece bir temsilciyim. Hepimiz bu duaya ortağız. Çünkü hepimiz birlik beraberlik içinde çalışıyoruz. Ben tek başıma ne yapabilirim ki? Kur’ân-ı kerimde Allahü teâlâ Eshab-ı kiram için, (Ey habibim, sana çok iyi yardımcılar verdim) buyuruyor. Peygamber efendimiz de, "sallallahü aleyhi ve sellem" (Allahü teâlânın sevdiği emîre çok iyi yardımcılar nasip olur, sevmediği emîre de, çok kötüler musallat olur) buyuruyor. Demek ki, iyi yardımcılar bir nimettir. Ne kadar sevinsek azdır. Çünkü Allahü teâlâ, en temiz, en güzel kullarını seçip, bize yardımcı olarak vermiştir. Allahü teâlâya ne kadar şükretsek azdır.

İhlâssız iş yürümez

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İslamiyet’e hizmet ederken büyüklerimize tâbi olmak ve söz dinlemek çok önemlidir. Çalışanların birbirini kırması, o büyükleri kırmak gibidir. Hizmetlerde âmirin maiyetinde olanlar, onun sözünden kesinlikle ayrılmamalı. Onu dinlemek ve ona tâbi olmak büyüklere tâbi olmaktır. Uyum içinde, birlik ve beraberlik içinde çalışılınca, aklın ermediği başarılar görülür.

Verilen işin takibi de önemlidir. Görevi alan, aldığı işin bitirildiğini mutlaka bildirmeli. Eğer bir yerde takılıyorsa, onu da bildirmeli. Çünkü bir saatin bir dişlisi durursa, o saat, vakti yanlış gösterir. O hâlde herkes kendine verilen işi, öncelikle yerine getirmeli. Bilgi vermemek işe önem vermemek demektir.

Başarı, Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak, Onun kullarının duasını almak ve büyüklerin arzularını yerine getirmektir. Bu üçü birlikte olursa istenen başarı olur.

Bu hizmetlerde çalışan herkes işin sahibidir. (Bu iş benimdir, işin sahibi benim) diye çalıştığı için başarılıdır. Yoksa başkasının işinde hiç kimse bu kadar başarılı olamaz.

Bu işlerimizde çalışanların birbirleriyle yardımlaşmaları, birbirlerinin ihtiyaçlarını gidermeleri, vakfa para yardımı yapmak gibidir, aynı sevabı kazandırır. Bir arkadaşın ihtiyacını giderip duasını almak çok önemlidir.

Başka yerlerde çalışanlar, çalıştıkları yerden bir şey almak için geliyorlar. Dine hizmette çalışanlar ise, bir şey vermek için geliyorlar. Almayı hiç düşünmezler. Maaş almaları onlara zarar vermez, çünkü gayeleri o değildir. Esas gayeleri vermektir. Bedeniyle, aklıyla veya para kazandırmak suretiyle olan bu vermeler, bir araya geliyor ve o küçük derelerden, büyük bir nehir meydana geliyor. Bunlar niçin almayıp da veriyorlar? Bu hizmetlerin başındaki büyüklerimiz, böyle verdikleri için ve bu iş de, bu maksatla kurulduğu için hep vermek hedefleniyor. İş, baştakine tâbidir. Büyükler, bir şeyler almak şöyle dursun, bunun düşüncesi bile, hizmetleri bitirir.

Hizmetler, çalışanların ihlâsı devam ettiği müddetçe devam eder. İhlâsları yok olursa işler de biter. Onun için ihlâslı kişiler lazımdır. Böyle bir kimse, çalışmayıp otursa da, orada bulunması yeter. Çünkü bu hizmetler ihlâs sahibi olmayanlarla yürümez.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.