Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Hizmette birlik olmak  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Hizmette birlik olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimize, Ehl-i sünnete hizmet edenler, bir vücut gibi olmalıdır. Sadece bir parmak acısa, rahatımız kaçar. O parmağın iyileşmesi için bütün vücut seferber olur. Hizmete iştirak eden her kişi, vücudun bir uzvu, bir parçası gibi olur. Hiçbir parçanın diğerine üstünlüğü olmaz. Hepsi ayrı ayrı bir vücudu tamamlar.

Bir saat, ancak doğru çalışır, doğru kurulur ve zamanı doğru gösterirse işe yarar, faydalı olur. Saatin doğru çalışması içindeki çarkların kırık, paslı olmamasına, birbiriyle uyumlu çalışmasına bağlıdır. Hizmetlerde de, bir saatin çarkları, vidaları gibi, herkes birbirine karşı sorumluluğunu bilmeli, edepli, hürmetkâr ve uyumlu olmalıdır. Kalb kırmamak, gıybet etmemek ve başkasının işine karışmamak lazımdır. Böylece hizmetler, doğru çalışan bir saate benzemiş olur. Eğer akrep ve yelkovan, zamanı yanlış gösterirse, hizmetler çabucak aşınır ve silinir gider. Çünkü yanlış çalışan saat, markası ne olursa olsun, faydalı olmadığı için kullanılmaz, çöpe atılır. Onun için hizmetlerin itibarı korunmalıdır. Herkes, kendine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapmalı. Allah korusun, hizmetlerin çöpe gitmesine sebep olmak felakettir.

Başarı arttıkça, hizmetler büyüdükçe idareciler büyümemeli, yani kibirlenmemeli, aksine tevazu sahibi olmalı. Geçimsizliğe sebep olmamalı, kimseyi üzmemeli. Bir bahçıvan bir gül yetiştirmek için binlerce dikene bakar, onlara da su verir. Gül kokar, diken batar. Gül olamayan, diken bari olmamalı. Birini üzen, diken gibi batmış demektir. Bir kişiden ne olur dememeli. Dini yıkan da, yapan da bir kişidir.

İnsanlar öğrenmeyi sever, fakat öğretilmeyi sevmez. Büyük bir zat sohbetlerinde fıkra da anlatır, latifeler yaparmış. Hattâ talebelerine de anlattırır, hep beraber gülerlermiş, sonra sohbete devam edermiş. Bir gün talebelerine, niye fıkra anlattığının sebebini şöyle anlatır:
(Şimdiki insanlar, nasihat istemiyorlar, bir şey bilmeyen kimse durumuna düşmeyi gururlarına yediremiyorlar. Bu da kibirden kaynaklanır. Onlara fark ettirmeden latife arasında bir şeyler vermeye çalışıyoruz.)

Hizmetlerde ihlâs esastır

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Evliya zatlara, Ehl-i sünnet büyüklerine benzemeyen, dine yapılan hizmetlerde faydalı olamaz. Bu yolda muhatap, insanların kalıbı değil, kalbidir. Dine hizmetlerde çalışan herkesin, mutlu ve huzurlu olması lazımdır. Bu da, büyüklerin emrinde olan idarecilerin, nazargâh-ı ilahî olan kalbleri kırmamasına bağlıdır. Kalb kırmak, Kâbe’yi yetmiş kere yıkmaktan daha büyük günahtır. İyi bilmeli ki, bir kardeşimizin kalbi kırılırsa, büyüklerin kalbi bin parçaya bölünmüş olur. Hâlbuki asıl görevimiz, büyüklerimizin kalbini kırmamak, onları üzmemektir. İşte bunun için bu hizmetlerde idareci olmak zordur.

Dinimize hizmette esas olan, etiket veya mevki makam değil, ihlâstır. Eshab-ı kiramın bu kadar başarılı olması, silahla değil, ihlâsla olmuştur. Allahü teâlâya karşı ibadetleri, kullukları tamdı, Cenab-ı Hakk’ın yardımına daima muhtaç olduklarını hatırlarından çıkarmazlar ve her fırsatta da söylerlerdi, Allahü teâlâ da yardım ederdi. Eğer insanlar Allahü teâlânın yardımına ihtiyaç duymazlarsa, Allahü teâlâ onların işini insanlara bırakır.

İnsan çalıştırmanın temel şartı, heves kırmamaktır. Bir işte heyecan varsa o iş er veya geç güzel neticelenir. Bir şeyi güzel yapmak, çok yapmakla olur. Yasaklamamalı, sınırlandırmamalı. Eğer sürekli (Onu yapma, bunu yapma!) denirse, ne yapacağını şaşırır ve bunalır. Serbestçe yapsın ama yaparken de yol göstermeli. Dinimizde de hep böyledir, bir zorluk olduğunda çıkış yolları, çareler vardır, şartlara göre ne uygunsa o yapılır.

Allahü teâlânın seçtiği, sevdiği, büyüklerin yolunda, dinine hizmet nasip ettiği güzide insanlar, mücevher gibi olup, elbette sayıları azdır. Dolayısıyla bunların idareci [yönetici] olması, idareci olarak yetişmesi lazımdır. Osmanlı dünyaya hükmettiği zaman nüfusu 26 milyondu ama çoğu idareci olacak vasıftaydı. Bir yere bir vali gönderilince, artık merkezin orayla ilgili endişesi kalmazdı, çünkü giden mükemmel idareciydi, neyi nasıl yapacağını bilirdi.

Bu hizmetleri yürüten idareci hem derviş yani dinine çok bağlı, hem de tüccar, yani cesur ve atılgan olmalı, kârını zararını iyi bilmeli, dostunu düşmanını iyi tanımalıdır. Sadece derviş ve sadece tüccar olmakla bu iş yürümez. İkisi bir arada olmalıdır.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.