Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Rahmet deryası  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Rahmet deryası

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kurban bayramı kıymetlidir. Çok da kıymetli bir ayın içindedir. Zilhicce, af ve mağfiret ayıdır, Arefe günü daha kıymetlidir. Arafat’takilere, Arefe günü bin İhlâs suresi okuyanlara ve o gün çok istiğfar edenlere, genel af var. Anadan yeni doğmuş gibi bütün günahları sıfırlanır. Cenab-ı Hak arada bir böyle af günleri ilan ediyor, kandil geceleri, bayram geceleri, cuma günleri, Arefe günü, Arefe gecesi gibi. Bütün bunların kıymetini bilmeli ve bayramı bayram gibi değerlendirmeli. Bayramda elden geldiği kadar, dua almaya çalışmalı. Sadaka, kazayı belayı önler, ama dua kaza ve kaderi de değiştirir.

Bir gün Musa aleyhisselama bir derviş der ki:
- Ya Musa, Allahü teâlâya arz et, benden razı mı değil mi?

Musa aleyhisselam arz eder, (Ya Rabbi, sana malum, dervişin sualine ne cevap vereyim?) Cenab-ı Hak, (Ne yaparsa yapsın, bu hâliyle onun gideceği yer Cehennemdir) buyurur. Dönüşte o kişi yolunu keser, fakat Musa aleyhisselam bir şey söyleyemez. Bu işin içinden nasıl çıkacağım diye düşünürken, zaman kazanmak için, (İnşallah bu sefer soracağım) der. Elbette duruma çok üzülür. Başka bir gün Tur Dağına giderken, derviş, (Aman ya Musa Nebi, unutma sualimi!) diye rica eder.

Musa aleyhisselam, çaresizlik içinde tekrar arz eder:
- Ya Rabbi dervişe bir türlü söyleyemedim. Ne şekilde söylesem uygun olur?

- Dervişe müjde ver, cennetlik oldu.


- Nasıl oldu ya Rabbi?

- Torunu ona bir sual sordu, ona öyle bir cevap verdi ki, o cevaptan dolayı ondan razı oldum ve onu affettim. O ki bana böyle hüsnüzan etti, ben de onu rahmet deryama gark ederim.


Musa aleyhisselam gelip dervişe der ki:
- Sana müjdeler olsun. Ama torununa dua et! O sana ne sordu, sen ne cevap verdin?

Onların evleri deniz kenarındaymış. Derviş der ki:
- Torunum (Dede bak ne kadar büyük deryalar var. Bundan daha büyük derya var mı?) dedi. (Tabiî var) dedim. (Cenab-ı Hakkın rahmeti var. Bu deryalar Cenab-ı Hakk’ın rahmet deryası yanında hiç kalır) dedim.

Onun için Allahü teâlâya daima hüsnüzan etmeli. Onun kullarına hüsnüzan edip de, Allahü teâlâya suizan etmek çok çirkin olur.


En talihsiz insan


Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Dünyanın en talihsiz insanı, Allahü teâlâya güvenmeyen veya güveni az olandır. Çocuk daha anne karnındayken, Cebrail aleyhisselam ona der ki:
(Sakın rızkından endişe etme! Allah senin rızkına kefildir. Dünyaya geldiğinde senin olacak rızıkların hepsinin üstüne senin ismini yazmıştır. Sen rızkını aradığın gibi, o da seni arar.)

Cenab-ı Hak daha anne karnında kefil oluyor. Onun için, dünyanın en ahmak insanı, rızkı için endişe duyandır. Bizi yoktan var eden, her an varlıkta durduran ve rızkımıza kefil olan, niye vermesin?

İnsanın şerefi, itibarı, ilim ve edepledir. Çok mal mülk ve yüksek etiket sahibi olmak, itibar kaynağı değildir. Cenab-ı Hak itibarı dine koymuş, itibarsızlığı dünyaya vermiştir.

(Herkes âhirette sevdikleriyle beraber olacaktır)
hadis-i şerifi de gösteriyor ki, Allah ve resulü ile onların sevdiklerini sevenler, onlarla beraber haşr olacak. Ama bunlarla hiç ilgisi olmayanları seversek, biz de onlarla beraber haşr olacağız. Sonra kime dert yanacağız?

Peygamber efendimiz, (Bu dünyada garip gibi yaşa!) buyuruyor. Çünkü hiçbir dünyevî itibar bize bir şey kazandırmaz, ancak bütün varlığından çıkmış ve Allahü teâlânın kudreti, kuvveti içinde kendisini garip hissedebilenler rahat eder. Nitekim (Fakirlikle iftihar ederim) hadis-i şerifinin manası şöyledir:
(O kadar her şeyden sıyrıldım ki, içimde, dışımda Allah sevgisinden, Onu hatırlamaktan, Onu anmaktan başka tek bir zerre kalmadı. Hepsinden sıyrıldım ve bununla da iftihar ederim.)

Gelip geçici olan, ölünce hiç olan bir şeyle gece gündüz uğraşanlar, öldükleri zaman hiç olurlar. O hâlde hayatı boyunca hiçle uğraşanlar da, netice itibarıyla hiçtir. Bir gün hepsini bırakıp gideceğimiz bir nesne için iftihar etmeye, övünmeye değer mi? Müminin varlığı, malı mülkü, Allah için verilendir. Peygamber efendimiz, bir Kurban Bayramında, Âişe validemize, (Kurban etini ne yaptın?) diye sordu. Âişe validemiz, (Ya Resulallah, hepsini dağıttım, fakirlere verdim, sadece iki kürek bize kaldı) deyince, (İki kürek hariç hepsi bize kaldı. Bu iki kürek bize kalmadı. Keşke onları da verseydin) buyurdu.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.