Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Kurtulanla beraber olmak  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Kurtulanla beraber olmak

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dünya sevgisinden yani haram ve mekruhlardan kurtulmanın çaresi, bu sevgiden kurtulmuş bir zatla beraber olmaktır. Böyle mübarek bir zat yoksa, onun talebeleriyle beraber olmalı. Talebeleri de yoksa, o zatın kitaplarını okumalı. Edeple okununca, o kitaplardan kalblere feyz akar.

Allahü teâlâ, bir kulunu severse, ona sevdiği evliya bir zatı tanıtır. Tanımamış olanlara kızmak yerine, onlara acımalı, tanımalarına yardımcı olmalı. Silsile-i aliyye büyüklerine talebe olmak, en büyük rütbedir. Bu rütbeden başka bir rütbe düşünmek, felakettir. Çünkü başka bir rütbe, zirveden aşağıya düşmektir. Gerçek rütbe sahibi bir talebe, hocasını incitmekten, sevgisini kaybetmekten çok korkmalı. Bu korku büyük nimettir, korku yoksa felakettir.

Dünyada en zor iş, hakla bâtılı ayırmaktır. Bu, insanın ilmiyle ve kendi aklıyla olmaz. Mutlaka bilen birisinden öğrenmesi gerekir. Silsile-i aliyye büyükleri, hakkı ve bâtılı tam ayırır. Onlara da hocaları bildirmiştir. İşte, o büyüklerin özellikleri şudur: Hepsi hocalarından, hocaları da kendi hocalarından nakletmişlerdir. Bu nakil, silsile yoluyla Resulullah’a kadar varır. Hocası Resulullah’a ulaşmayan, hakkı bâtıldan ayıramaz, bir yerde bid’ate düşer. Büyüklerin bir talebesine sorarlar:

- Hep büyükler diyorsunuz, hocamız diyorsunuz, hocanız size ne öğretti?


- Şunu öğretti: Önünüze birbirine benzeyen 73 altın konsa ve size, (Bunlardan 72’si sahte, biri gerçek altındır. Siz ilk seferde bu gerçek altını bulacaksınız) dense, bulabilir misiniz? İşte büyükler bize, o ilk seferde gerçek altını bulmayı ve 73 fırka içinde doğru olan tek fırkayı öğretti.

- Herkes kendi altınını doğru biliyor, sizinkinin doğru olduğu nereden belli?

- İslamiyet, nakil dinidir, selim akla da zıt değildir. O doğru cevabı hocamıza hocası, ona da hocası, ona da onun hocası öğretmiştir. Bu silsile Peygamber efendimize kadar gider. Arada kopukluk olursa, bid’atler, sapıklıklar karışır. Arada kopukluk yoksa o yol doğrudur. Kendi yolunda kopukluk olduğunda şüphe eden, ihlâsla dua ederse, Allahü teâlâ ona doğruyu göstereceğine söz vermiştir.

Âhirette en önemli sual


Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Âhirette sorulacak en önemli sual şudur: (Kulum, bunu ne maksatla yaptın?)
Bu sualin iki türlü cevabı vardır: Ya Allah rızası için veya nefsimiz için. Allah rızası için yapan kurtulur, nefsinin menfaati için yapan yanar. (İhlâssız amel, yani Allah rızası için olmayan ibadetler, hizmetler, işler, içi boş çekirdeğe benzer) buyurulmuştur. Bu çekirdek ekilse, içi boş olduğu için çimlenemez, ağaç olamaz, meyve veremez. Bu çekirdeği yemek istesek, içi boştur, yenmez. Boş çekirdeği ateşe veya çöpe atarlar.

Sonsuz hayat için Allah rızasını bırakıp da, üç günlük dünya için başkalarından bir aferin almak maksadıyla çalışmak çok yanlıştır. Bu kısa hayat, çok uzun da olsa sonu vardır, sonsuz hayatın yanında hiç kıymeti yoktur.

Bir Ehl-i sünnet âlimi buyuruyor ki:
Din için yapılan hizmetler, Cennetten dünyaya inen sofradır. Bunun sahibi kimse olamaz. Kim eğer bunu sahiplenmeye kalkarsa, yanar gider. Maddî olsun, manevî olsun, kavuşulan bir nimetin zerresini şahsından bilen yanar. Hepsi Allah’ın izniyle, büyüklerin bereketiyledir. Çünkü biz bu yoldan habersizdik, başka bir yoldaydık. O mübarek zatlar, bizi o yoldan aldı, bu yola koydular. O hâlde bu yola girdikten sonra, bu yolda yapılan her hizmet, her nimet, o mübarek zatlara aittir. Onlara ait olan bu yolda, insan kendi menfaati için ne düşünebilir? Sadece o yoldan kaymamaya, o yolda yaşamaya dikkat eder.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Eğer Allahü teâlâ size böyle bir yol nasip ettiyse, bu öyle kıymetli bir yol ki, bu yolda olanlar, günahkâr, fâsık da olsa, hepsi azizdir ve makbuldür.
Bu kıymet, o kişinin şahsından değil, yolun kıymetinden dolayıdır.

Şah-ı Nakşibend hazretlerinin şöyle bir duası var:
Yâ Rabbi, bana mutlak kavuşturucu bir yol ver ki, bu yolda olanlar, bu büyükleri tanıyanlar mahrum kalmasınlar, kolayca nimete kavuşsunlar.

Bu öyle bir yol ki, Cenab-ı Hakk’ın rızasına mutlak kavuşturucudur. Dünyada olmazsa ölürken, ölürken olmazsa kabirde, bu da olmazsa mahşerde veya Cennette mutlaka kavuşur. Böyle mutlak kavuşturucu olan bu yolun kıymetini bilmeli, başka yollara sapmamalı, başkalarının da, bu yola girmesi için çalışmalı.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.