Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Hikmetli Sözler  >  Mümin neden kötülük yapamaz?  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Mümin neden kötülük yapamaz?

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

* Müminin kurtulmasının en kestirme yolu, müminin duasını almaktır. Müminin duası, Allahü teâlânın rızasına kavuşmaya en kestirme yoldur. Allah korusun, ya bedduası? İster Müslüman olsun, ister kâfir olsun, ister mümin olsun, ister münafık olsun, ister fahişe olsun, ister fasık olsun, kim olursa olsun, kalb kırmayın. Küfürden sonra en büyük günah kalb kırmaktır. Kâ’beyi yıkmaktan daha büyük günahtır. Onun için iyilik yapmak çok iyidir, ama farz değildir. İyilik yapan iyilik bulur. Ancak, kötülük yapmamak farzdır. Hiç kimseye kötülük yapmamalı. Zaten mümin kötülük yapamaz. Çünkü bu müminin tarifine sığmaz. Mümin ne demek? Elinden ve dilinden emin olunanlara denir. Nasıl? Kötülük yapmayarak. Mümin, kötülük yapamaz, yoksa Allah korusun, bu tarife dokunur. Bir duanın kabul olma ihtimali çok zordur. Çünkü çok şartları vardır, helal yiyecek, günah işlemiş olmayacak, şartları çok ama beddua etmenin hiç şartı yok. Anında gidebilirsin. Çok tehlikeli. Boş ver, bir ağaçla cedelleş ama insanla cedelleşme, Öyle bir saat denk gelir ki, öyle bir perde açılır ki o anda yedi sülalen gider vallahi.

* Müminin yüzüne Allah rızası için bakanın günahları affolur.

* Kimin ne olduğu belli olmaz. Büyüklerin, (Her geleni Hızır, her geceni Kadir bil) sözü meşhurdur. Buna uygun hareket etmeli.

* Allahü teâlânın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız siz de onun kullarına öyle muamele edin.

* Mal mülk sahibi olmak her zaman hayra alamet değildir. Allah muhafaza etsin, çok devlet sahibi olmuştur fakat öyle hekime gider ki, elini süremez. Yani o malının hayrını göremez. Her zaman hayırlısını istemeli. Mal mülk sahibi olabilir insan, Allah demeye vakit bulamazsa neye yarar.

* İmam-ı Gazali hazretleri Kimyayı Saadet kitabında buyuruyor ki:
(Bir insana yapılacak en büyük beddua 3 şeydir: Ya Rabbi, buna çok ömür ver, çok sıhhat ver, çok para ver.)

Bakın herkesin peşine koştuğu şeyler için beddua varmış, ya Rabbi çok sıhhat ver, çok para ver, bu şekilde çok ömür ver. Neden? Allah demesin.

Onun için eğer bazı sıkıntılar var ise, isyan etmemeli. İlaç hep tatlı olmaz. Allah eksikliğini göstermesin bunların, hepsi bize Allahü teâlânın birer şefkati ve merhametidir ve bunlar acı ile kaplanmış bal şekerdir, tatlıdır ilaçtır. Ama bu ilaç acı, ama şifalı ilaç. Dünya ise dışı tatlı kaplanmış içi zehir olan bir şeydir onun tadına kapılanlar, onun tadına vurulanlar, felakete giderler. İşte, ahirete sahip olanlar acı şeker yerler acı ilaç yerler, ancak şifadır ve faydalıdır ama dünyaya sahip olanlar...



İyi insanlar yatarsa, kötüler hâkim olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

* İyi insanlar vazifelerini yapmadığı müddetçe, kötüler daima hâkim olur. Dolayısıyla kötülüğün gitmesi için, iyi insanların çok iyi çalışmaları lazım.

* Niyetimize ve amelimize bakmalıyız.
(Bunu niçin yaptın?) sorusu ahirette sorulacaktır. Bu soruya hazırlanmalıdır. Bunun da cevabı iki şeydir; ya Allah için, ya nefs için!

* İslam âlimlerinin kitaplarını okurken, kendimiz okuyormuş şeklinde değil de, o büyükler anlatıyormuş gibi dinlersek istifade çok olur.

* Hayat hayaldir, hayalle oyalanmamalıdır. Müslümanların ilim öğrenmesi lazımdır.

* İnsan niçin yaratıldığını unutursa, hayvandan beter olur.

* Evliyanın sevgisi kalbe girerse, dünya muhabbeti o kalbden çıkar. İman nimetinin şükrünü ifa etmek için, hubb-i fillah ile şereflenmek lazım. Birbirimizin kalbini kırmaktan titreyelim.

* Kalbi hasta olmayan insanda bir alâmet vardır, o alâmet hubb-i fillah, buğd-i fillahdır.

* Kalbden kalbe yol vardır. İş, o yolu ele geçirmektir. O yolu ele geçiren kimse, Allah dostlarıyla beraber olur. Gece de beraber, gündüz de beraber olur. Neşeli zamanda da, sıkıntılı zamanda da, dünyada da, kabirde de, ahirette de beraber olur. Sevince beraberlik böyle olur!

* Beş şey vardır ki, kişinin saadetindendir:

1- Eşinin anlayışlı ve itaatli olması,

2- Evladının uysal ve saygılı olması,

3- Arkadaşlarının temiz ve samimi olması,

4- Komşularının iyi olması,

5- Geçiminin kendi memleketinde olması. [Kendi memleketi demek, doğduğu yer demek değildir. İşinin iyi olduğu, salih arkadaşlarının çok olduğu, dinini rahatça yaşayabildiği yer demektir.]

* Kadında şu altı haslet bulunduğu takdirde, gerçekten o, “
iyi kadın” vasfında kemale ermiştir:

1- Beş vakit namaza riayetkâr olması,

2- Kocasına severek itaat etmesi,

3- Her işte Allah’ın rızasını gözetmesi,

4- İnsan çekiştirmekten ve kovuculuktan dilini tutması,

5- Dünya malına karşı zühd ve kanaat sahibi olması,

6- Musibetlere karşı sabır ve metanet göstermesi.

* İyi kadın dinin direği, aile yuvasının temeli, ibadetlere karşı da destek ve yardımcıdır. Aykırı giden kötü bir kadınsa, kendisi güldüğü halde kocasının kalbini eritir.

* Evliyanın ruhlarından istifade edebilmek için bazı şartlar vardır:

1- Tanımak, bilmek: Şeklini veya ismini bilmek değil, mürşid-i kâmil olduğunu bilmek ve kabul etmektir.


2- İnanmak: Her sözünün ve işinin İslamiyet’e uygun olduğuna inanmaktır.


3- Sevmek: İtaat etmekle, beğenerek onun yolunda gitmekle olur.



Ayrılık olmayan gün için hazırlanmalı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

* Emeli kısa olan bir kulun hali şudur: O, yediği her yemeğin, son yemeği olacağını; topladığı dünyalıkların da ancak başkalarına yarayacağını zanneder. Başka türlü düşünen uzun emellidir. İnsanın uzun emelli olması ahiret işlerini ertelemeye sebep olur. Böylece yaklaşmakta olan ölümü unutur. Beklemediği bir anda ölüm onu yakalar; fakat iş işten geçmiştir. Cehennemliklerin çoğunun çektiği ceza, bugünkü işi yarına bırakmalarındandır. Pişman olmamak için ölümü hiç unutmamalı, bugünkü ahiret işini yarına bırakmamalı, gönlünü dünyaya bağlamamalı, bunların hepsinin geçici olduğunu düşünmelidir.
(Kimi ve neyi seversen sev, sonunda ondan ayrılacaksın) hadis-i şerifini unutmamalı, hiç ayrılık olmayan gün için hazırlanmalıdır.

* Ehl-i sünnet âlimlerinin üç özelliği:

1- Hocalarını çok severler ve kavuştukları maddi manevi her nimeti hocalarının bereketi bilirler.


2- Vakitlerini tam kullanırlar, her şeyi vaktinde yaparlar.
(Helekel-müsevvifun) hadis-i şerifine çok riayet ederler. Bunun manası
, (Hayırlı işlerinizi hemen yapın, yarına bırakmayın) demektir. Onların lügatlerinde,
“sonra” kelimesi yoktur.


3- Vefalı olurlar. 50 yıl önce kendilerine çay veren bir köylüyü de unutmayıp, hep dua ederler.


* Büyük zatların muvaffak olması şu 3 özellikleri sayesinde olmuştur:

1- Hiç kimse hakkında kötülük düşünemezler. Hücrelerinde kötülük düşüncesi yoktur.

2- Her durumda sabrederler.

3- Tatlı dil ve güler yüzlü olurlar. Güler yüz, tatlı dil, [atom bombasından daha etkili olup, asrımızdaki] en etkili silahtır.

* Dert bela gelmesi iki sebeptendir:
Ya, Allahü teâlâ gazap edip, verdiği çeşitli nimetleri elden alır veya bela, günahlara kefaret olur.
Takdir-i ilahi bilinmez. Biz, bize düşeni yapalım, yani tevbe edelim.

* Tevbenin kabulünün 3 şartı var:

1- Suçunu kabul etmek,

2- Üzülmek, pişman olmak,

3- Bir daha işlememek.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.