Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Namaz  >  Namaz nasıl kılınır  >  Başı açık, kısa kolla namaz  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Başı açık, kısa kolla namaz

Sual: Bazı kimseler, “Eskiden padişahın huzuruna başı açık çıkılamayacağı için, başı açık namaz kılmak mekruhtu. Artık buna gerek kalmadı. Kısa kollu gömlekle ve haşema ile namaz kılmak mekruh değildir. Bu her zaman giydiği kıyafetidir” diyerek dinde reform yapmak istiyorlar. Dinimiz bu konuda ne diyor?
CEVAP
Muteber kitaplardaki ifadeler şöyledir:

1- Nimet-i İslam’da, namazın mekruhlarının 11. sinde, (Erkek kısmı namazda kolunu açık bulundurmaktır) deniyor. Dipnotta ise, etekleri toplayıp bacakları açmak da mekruh diyor. (s.564) [Aynı kitabın mekruhların 12.sinde ise, sadece şalvar ile, izar ile namaz kılmanın mekruh olduğu bildiriliyor. Çünkü vücudun üst kısmı açılarak ten görünmektedir.]

2-
Elbisenin kollarını sıvayarak kolları açık namaz kılmak mekruhtur. Fetava-i Kadıhan’da da böyledir. (Hindiyye)

[Burada sıvamak değil, kolları açmanın, teni göstermenin mekruh olduğu bildiriliyor. Nitekim, yine aynı kitapta deniyor ki:
Gömleği varken, gömleksiz namaz kılmak mekruhtur, Hulasa’da da böyle yazmaktadır. Bir omzu açık bırakarak namaz kılmak da mekruhtur. (Hindiyye)]

3-
İzarının ön ve arkasını, toz olmasın diye yukarı çekmek mekruhtur. Yenleri ve izarı sığalı olarak namaz kılmak da mekruhtur. (Halebi)

[İzar; etek, peştamal gibi belden alta giyilen elbisedir. Etek yukarı çekilince bacak görülür. Kıvırmak değil, bacağın görülmesi mekruhtur. Yere sürünüp, toz toprak olmasın diye yukarı çekmek de mekruhtur. Çünkü bacak görünür. Eğer bacağı göstermeyen uzun don varsa mekruh olmaz. Yine aynı kitapta diyor ki:
Namazı sadece izar ile kılmanın mekruh olduğu hadis-i şerifle bildirildi. [Çünkü vücudun üst kısmı açık kalmaktadır.] Fakat başka elbisesi yoksa mekruh olmaz. (Halebi)]

4-
Dürrül-muhtar’da diyor ki:
(Namazda toz, topraktan korunmak için yen ve paçasını sıvamak mekruh olduğu gibi; elbiseyi toplamak, yani kaldırmak da mekruhtur.)

İbni Âbidin hazretleri burayı açıklarken buyuruyor ki:
Elbiseyi secdeye giderken kaldırmak da mekruhtur. Bahr sahibi diyor ki: Az sıvansa da mekruhtur. Çünkü elbiseyi toplamak sözü hepsini içine alır.

5-
İbni Âbidin hazretlerinin oğlu Muhammed Alaeddin, Hediyyetül alaiyye isimli kitabında, namazın mekruhlarının 10. sunda (Erkekler için kolları açmak) tabiri var. Mekruhların 16. sında ise, izarını kaldırmak ifadesi var. İzar kaldırılınca bacaklar görünür. Demek ki mekruh olan, sıvamak değil tenin görünmesidir.

6-
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri buyuruyor ki:
Çiğini [omuzlar] ve kollar açık olarak namaz kılmak mekruhtur. (Marifetname s.268)

7-
Şir’a şerhindeki hadis-i şerifte, (Yakası kapalı kılınan namaz, yakası açık kılınandan yetmiş derece daha sevaptır) buyuruluyor. Demek ki yakayı bağrı açıp teni göstermemelidir.

Kısa kol için, bu her zaman giyilen kıyafettir deniliyor. Bir erkek de şortla gezebilir bu onun kıyafeti olabilir. [Bu kıyafet namazı bozuyor veya mekruh ediyorsa giymemek gerekir. (Dürer)]


Sual: Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz kılmaları mekruh mu?
CEVAP
Evet mekruhtur. Mekruh olan namaz sahih ise de, sevabı olmaz. Bir erkek, namazda başı örtmeye önem vermediği için açık kılarsa, mekruh olur. Namaza önem vermediği için açarsa, kâfir olur. Kendini Allahü teâlâya karşı, küçük göstermek için, başı açık kılmak zarar vermez ise de, yine örtmek efdaldir. Harareti teskin ve rahatlık için açmak da mekruhtur. (Redd-ül-muhtar)

Önemli kimselerin huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü teâlânın huzuruna durulduğu zaman buna daha çok dikkat etmeli, büyüklerin karşısına çıkılamayan elbise ile namaz kılmamalıdır! Kur'an-ı kerimde (Her namaz kılarken, süslü [temiz, sevilen] elbiselerinizi giyiniz) buyuruluyor. (Araf 31)

Peygamber efendimiz başı açık kılmazdı. Sarıkla kılmanın önemini bildirerek buyuruyor ki:
(Sarıkla kılınan namaz, sarıksız kılınan yetmiş rekat namazdan efdaldir.)
[Ebu Nuaym]
Namazda başı hiç olmazsa, herhangi bir renkte olan takke ile örtmelidir!

(Nimet-i İslam)
da namazın mekruhlarının onbeşincisinin dipnotunda (Başı açık namaz kılmak mekruhtur) buyuruluyor. 57.sinde de mekruh olduğu yine bildiriliyor. Namazın mekruhlarının onbirincisinde ise, kolları açık namaz kılmanın mekruh olduğu bildiriliyor.

Namaz kılarken düşen başlığı tek el ile alıp giyerek başı örtülü kılması o haliyle kılmasından daha iyidir. (Gurer ve Dürer)

İbni Âbidin hazretleri, namazın mekruhları sonunda buyuruyor ki:
Namazı, nalın veya mest ile kılmak, çıplak ayakla kılmaktan efdaldir. Böylece, Yahudilere uyulmamış olur. Hadis-i şerifte, (Yahudilere benzememek için namazları, nalın [bir cins ayakkabı] ile kılın) buyuruldu. Resulullah ve Eshab-ı kiram, sokakta giydikleri nalın ile kılarlardı. Nalınları temiz idi ve Mescid-i Nebi kum döşeli idi. Kirli nalınla girilmezdi. (Redd-ül muhtar)

Ayakları herhangi bir şey ile örterek namaz kılmayı bildiren üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Yahudiler, namaz kılarken nalın veya mest ile ayaklarını örtmezler. Siz onlara muhalefet edin, nalın veya mest giyinin!) [Müslim, Ebu Davud, Hakim, Taberani]

(Müşriklere muhalefet edin, namaz kılarken mestlerinizi giyin.)
[Hakim]

(Nalını olmayan, mestlerini giysin.)
[Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Ahmed]

Temiz olmayan mest, nalın vesaire ile mescide girilmezdi. Şimdi çorap giyerek bu sünnet yerine getirilir.

Eshab-ı kiram kamis denilen ayağa kadar uzun olan gömlek ile, yani entari ile namaz kıldıkları için ayakları örtülmüş olurdu. Ayaklar örtülü kılınan namazın çok sevap olduğu Halebi, Berika ve Hadika kitaplarında da yazılıdır.

Müslüman olmayanlar, kiliselerinde başı açık, ayağı çıplak tapınıyor, onlar gibi, uygar ibadet etmeli diyerek, başı açık, ayağı çıplak kılmak, sandalyede veya yükseğe secde etmek caiz değildir.

Kadınların ayaklarının açık olmasında iki kavil vardır. Birinci kavle göre mekruh, ikinci kavle göre namaz bozulur. Kadınlar, ya çorapla veya ayaklara kadar uzun etek veya entari giyerek namaz kılmalıdır! (M.Erbea)


Sual:
Şafii mezhebinde de takkesiz namaz kılmak mekruh mu?
CEVAP
Evet mekruhtur.


Sual:
Bir hoca diyor ki, (Namazı başı açık kılmanın mekruh olmasının sebebi fıkıh kitaplarına göre şudur: Padişahın karşısına bile başı açık çıkmak edepsizliktir. Allah’ın huzurunda hiç başı açık durulur mu? Ama artık günümüzde devlet başkanlarının huzuruna başı açık çıkılabildiğine göre, namazdaki mekruhluk da kalkmalıdır) Gerçekten mekruhluğun sebebi bu zatın söylediği gibi mi?
CEVAP
Din zamana göre değişmez. Başı kapatmak da söylenilen gerekçeye dayanmaz. Peygamber efendimiz namaz kılmazken de başını kapatırdı. Padişahlar değişir ama, padişahlar padişahı Allah değişmez.

Takkesiz cemaatle kılmak
Sual:
(Takkesiz kimsenin, cemaatle namaz kılması mı evla, yoksa yalnız başına takkeli mi kılması evladır?) sualine (Cemaatle namaz kılmak sünnettir. Takkesiz namaz kılmak mekruhtur. Takkesi olmayan cemaate uymaz, takkeyi bulup yalnız kılması, takkesiz cemaatle kılmasından evladır) deniyor. Bu yanlış değil mi? Çünkü burada iki sünnet meselesi var, hangisi önemli ise o yapılmaz mı? Yani cemaatle kılmak daha evla değil mi? 27 derece sevap daha fazla değil mi?
CEVAP
Bu konudaki kaideleri bildirelim:
(Bir sünnet ile bir mekruh çatışınca, yani sünnet işlemek için mekruh işlemek zorunda kalınca sünneti bırakmak gerekir. Yani mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir.)

(Bir farz ile bir haram çatışınca, yani farz işlemek için haram işlemek zorunda kalınca farzı tehir etmek gerekir.)


Bir örnek verelim:
Bir kadına hac farz olsa, fakat yanında mahremi bulunmadan hacca gidemez. Giderse hac borcu ödenir ama, işlediği günah, kazandığı sevaptan daha fazla olur.

Emir ile yasakta da bir kaide vardır:

Üstünde namaza mani olacak kadar necaset bulunan kimse, temizlemesi mümkün değilse, başka elbisesi de yoksa, öyle kılar, çıplak kılmaz. Hatta temizleme imkanı olsa; fakat yanında yabancılar bulunsa, temizlemeden kılar. Çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak edilmiştir. Necaseti temizlemek ise emredilmiştir. Kaide şöyledir:
(Emir ile yasak bir araya gelince, yasaktan kaçılır. Çünkü, haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir.)

Yine önemli bir kaide de şudur:
(Haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır. Farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur.)

Burada sanki ibadet etmek haramdan kaçmaktan önce geliyor sanılabilir. Ama öyle değildir. Yine haramdan kaçmak önce gelmektedir.

Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
“Teberri etmedikçe, tevelli olmaz. Yani uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz. Farzları herkes yapabilir; ama haramlardan herkes kaçamaz. Ancak salihler kaçar. İyi olan da, kötü olan da, iyilik yapabilir. Kötülük yapmamak ise, ancak Allah adamlarının özelliğidir. Sıddıklar günah işlemez.”

Farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur meselesine gelince, haramların terkinde sadece tasdik yani bunlar haramdır diye inanmak ve kaçınmak vardır, amel yoktur. Farzlar da ise tasdik ile beraber ameli de yapmak vardır. Amel terk edildiği için günahı daha fazladır. Başka bir ifadeyle, farzları yapmayan ameli terk ettiği için, haramları işlemekten daha büyük günaha girer. Haram işi yapmayan mesela içki içmeyen; namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek gibi ameli gerektiren işleri yapmıyor. İçki içen sadece bir haram işlemiş olur. Namaz kılmayan ise, çok ameli terk etmiştir. Bir namazda 12 farz var. Beş vakit namazda 60 farz var. Günde 60 kere büyük günah işliyor namaz kılmayan. Diğer farz ve günahlar da buna benzer.

O örnekte, cemaat sünnetini işlemek için takkesiz namaz kılmak yani mekruh işlemek meselesi var. Cemaat sünnetini terk etmek mekruh olsa idi, iki mekruh çatışacağı için, sizin dediğiniz doğru olurdu. Ancak, cemaatsiz, tek başına namaz kılmak mekruh değildir. Burada cemaat sünneti ile takkesiz kılma mekruhu çatışıyor. (Mekruh işlememek için sünnet terk edilir) kaidesi uygulanıyor. O örnekte iki sünnet yok. Takkesiz kılmak mekruhtur, cemaate katılmadan kılmak, yani tek başına kılmak mekruh değildir. Mekruh olsa idi, iki mekruhtan hafif olan tercih edilirdi. Çünkü kaideler şöyledir:
(İki sünnet çatışınca, evla olan tercih edilir.)
(İki mekruh çatışınca, hafif mekruh olan tercih edilir.)

Mesela, mekruh vakitte ve abdest sıkıştırırken de namaz kılmak mekruhtur. İkindi, abdest sıkışık vaziyette mekruh vakit girmeden kılınacak olsa, sıkışık kılındığı için namaz mekruh olur. Abdest alıp kılınacak olunca mekruh vakit girecekse, bu ikisi arasında daha hafif olan tercih edilir. Daha hafif olan ise, ikindinin mekruh vakte kalmasıdır. Abdestin sıkışık olması, biraz daha kerihtir. Onun için, namaz mekruh vakte de girse, sıkışık kılmamak için abdest alıp rahat kılmalıdır. İki şerden birini yapmak zorunda kalan da hafif olanı yapar. Mecelle kaidesi şöyledir:
(Ehveni şerreyn tercih olunur.)
Yani iki zararlı şeyden birini yapmak zorunda kalanın hafifini tercih etmesi gerekir.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.