Ana Sayfa Yap   |   Favorilere Ekle   |   
Arama:
Âmentü'nün Altı Esası  >  Allahü teâlânın isimleri  
 
Yazıcı için   Yazı boyutunu büyütmek için     
Allahü teâlânın isimleri

Sual: Esmâ-ül hüsna ne demektir?
CEVAP
Esmâ-ül hüsna, Allahü teâlânın güzel isimleri demektir. Allahü teâlânın Tirmizi’de bildirilen 99 ismi şunlardır:

1- Allah: Her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. Kendinden başka ilah bulunmayan tek Allah.
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Bu isim, Allah'tan başkasına mecazen de verilemez. Diğer isimlerinden bazılarının, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.

2- Er-Rahmân: Dünyada bütün mahlukata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.

3- Er-Rahîm: Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.

4- El-Melik: Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.

5- El-Kuddûs: Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.

6- Es-Selâm: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.

7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.

8- El-Müheymin: Her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.

9- El-Azîz: İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.

10- El-Cebbâr: Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.

11- El-Mütekebbir: Büyüklükte eşi, benzeri yok.

12- El-Hâlık: Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.

13- El-Bâri: Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.

14- El-Musavvir: Varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.

15- El-Gaffâr: Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten koruyan.

16- El-Kahhâr: Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.

17- El-Vehhâb: Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.

18- Er-Razzâk: Her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.

19- El-Fettâh: Her türlü sıkıntıları gideren.

20- El-Alîm: Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en mükemmel bilen.

21- El-Kâbıd: Dilediğinin rızkını daraltan, ruhları alan.

22- El-Bâsıt: Dilediğinin rızkını genişleten, ruhları veren.

23- El-Hâfıd: Kâfir ve facirleri alçaltan.

24- Er-Râfi: Şeref verip yükselten.

25- El-Mu’ız: Dilediğini aziz eden.

26- El-Müzil: Dilediğini zillete düşüren, hor ve hakir eden.

27- Es-Semi: Her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.

28- El-Basîr: Gizli açık, her şeyi en iyi gören.

29- El-Hakem: Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. Hikmet sahibi.

30- El-Adl: Mutlak adil, yerli yerinde yapan.

31- El-Lâtîf: Her şeye vakıf, lütuf ve ihsan sahibi olan.

32- El-Habîr: Her şeyden haberdar. Her şeyin gizli taraflarından haberi olan.

33- El-Halîm: Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan, hilm sahibi.

34- El-Azîm: Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.

35- El-Gafûr: Affı, mağfireti bol.

36- Eş-Şekûr: Az amele, çok sevap veren.

37- El-Aliyy: Yüceler yücesi, çok yüce.

38- El-Kebîr: Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.

39- El-Hafîz: Her şeyi koruyucu olan.

40- El-Mukît: Rızıkları yaratan.

41- El-Hasîb: Kulların hesabını en iyi gören.

42- El-Celîl: Celal ve azamet sahibi olan.

43- El-Kerîm: Keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.

44- Er-Rakîb: Her varlığı, her işi her an gözeten. Bütün işleri murakabesi altında bulunduran.

45- El-Mucîb: Duaları, istekleri kabul eden.

46- El-Vâsi: Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi ihata eden.

47- El-Hakîm: Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.

48- El-Vedûd: İyiliği seven, iyilik edene ihsan eden. Sevgiye layık olan.

49- El-Mecîd: Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık bulunan.

50- El-Bâis: Mahşerde ölüleri dirilten, Peygamber gönderen.

51- Eş-Şehîd: Zamansız, mekansız hiçbir yerde olmayarak her zaman her yerde hazır ve nazır olan.

52- El-Hak: Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran.

53- El-Vekîl: Kulların işlerini bitiren. Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran.

54- El-Kaviyy: Kudreti en üstün ve hiç azalmaz.

55- El-Metîn: Kuvvet ve kudret menbaı, pek güçlü.

56- El-Veliyy: Müslümanların dostu, onları sevip yardım eden.

57- El-Hamîd: Her türlü hamd ve senaya layık olan.

58- El-Muhsî: Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen.

59- El-Mübdi: Maddesiz, örneksiz yaratan.

60- El-Muîd: Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan.

61- El-Muhyî: İhya eden, yarattıklarına can veren.

62- El-Mümît: Her canlıya ölümü tattıran.

63- El-Hayy: Ezeli ve ebedi bir hayat ile diri olan.

64- El-Kayyûm: Mahlukları varlıkta durduran, zatı ile kaim olan.

65- El-Vâcid: Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, hiçbir şeye muhtaç olmayan.

66- El-Macîd: Kadri ve şânı büyük, keremi, ihsanı bol olan.

67- El-Vâhid: Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.

68- Es-Samed: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.

69- El-Kâdir: Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan.

70- El-Muktedir: Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi.

71- El-Mukaddim: Dilediğini yükselten, öne geçiren, öne alan.

72- El-Muahhir: Dilediğini alçaltan, sona, geriye bırakan.

73- El-Evvel: Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.

74- El-Âhir: Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.

75- Ez-Zâhir: Yarattıkları ile varlığı açık, aşikâr olan, kesin delillerle bilinen.

76- El-Bâtın: Aklın tasavvurundan gizli olan.

77- El-Vâlî: Bütün kâinatı idare eden, onların işlerini yoluna koyan.

78- El-Müteâlî: Son derece yüce olan.

79- El-Berr: İyilik ve ihsanı bol olan.

80- Et-Tevvâb: Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.

81- El-Müntekım: Asilerin, zalimlerin cezasını veren.

82- El-Afüvv: Affı çok olan, günahları mağfiret eden.

83- Er-Raûf: Çok merhametli, pek şefkatli.

84- Mâlik-ül Mülk: Mülkün, her varlığın sahibi.

85- Zül-Celâli vel İkrâm: Celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.

86- El-Muksit: Mazlumların hakkını alan, adaletle hükmeden, her işi birbirine uygun yapan.

87- El-Câmi: İki zıttı bir arada bulunduran. Kıyamette her mahlukatı bir araya toplayan.

88- El-Ganiyy: İhtiyaçsız, muhtaç olmayan, her şey Ona muhtaç olan.

89- El-Mugnî: Müstağni kılan. İhtiyaç gideren, zengin eden.

90- El-Mâni: Dilemediği şeye mani olan, engelleyen.

91- Ed-Dârr: Elem, zarar verenleri yaratan.

92- En-Nâfi: Fayda veren şeyleri yaratan.

93- En-Nûr: Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.

94- El-Hâdî: Hidayet veren.

95- El-Bedî: Misalsiz, örneksiz harikalar yaratan. (Eşi ve benzeri olmayan).

96- El-Bâkî: Varlığının sonu olmayan, ebedi olan.

97- El-Vâris: Her şeyin asıl sahibi olan.

98- Er-Reşîd: İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren.

99- Es-Sabûr: Ceza vermede, acele etmeyen.


Sual: Allah ismini saygı ifadesiz yazmak, söylemek caiz midir?
CEVAP
Selef-i salihin saygı ile söyler ve saygı ile yazardı. Terki bid’attir. Bir yazıda, bir konuşmada bir defacık olsun saygı ile yazmalı veya söylemelidir! Onun için dilimizi Allahü teâlâ demeye alıştırmalıyız!

Sual:
Allah teâlâ demek uygun mu?
CEVAP
Allah teâlâ yerine Allahü teâlâ demelidir!

Sual: (Allah razı olsun) denince saygı sözü terkedilmiş olur mu?
CEVAP
Evet. (Allahü teâlâ, razı olsun) demelidir!

Sual:
Dini yazılarda saygı kelimelerini her seferinde yazmalı mı? (CC, S.A.V, R.A) gibi kısaltma yapmak uygun mu?
CEVAP
Din kitaplarında diyor ki:
Allahü teâlânın ismini okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince, sübhânallah, tebârekallah, celle-celalüh veya teâlâ gibi saygı sözlerinden birini söylemek, yazmak, ilkinde vacip, tekrarında ise müstehaptır. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin ismini işitenin ömründe bir defa salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır.

(c.c.), (s.a.v) (r.a) gibi kısaltma yapmak uygun değildir. (Mirât-i kâinât)ta diyor ki:
(Cahiller ve tembeller, saygı sözlerini kısaltarak birkaç harf yazıyorlar. Bu doğru değildir. Çok sakınmalıdır!)

Sual:
Kısaltmalar her tarafta kullanılıyor. Bir metini okurken (C.C.) geçtiğinde onu harf bazında söylemiyoruz, yüksek sesle Celle Celalühü diyoruz. Bu konuları konuşmakla vaktimizi boşa geçirmiş bulunuruz. Bu konular İslam’a göre sivri sinek vızıltılarıdır.
CEVAP
Allahü teâlânın ismini doğru yazalım, C.C. yazmayalım demeyi sivrisinek vızıltısı olarak görmek çok tehlikelidir, insanın imanını tehlikeye atabilir. Dinde bir şeyi hafife, basite almak tehlikelidir. Din kitapları C.C. yazılmamalı diyor. Ama günümüzdeki kimseler yazıyor. Her tarafta kullanılması ölçü değildir. Ölçü din âlimlerinin bildirdikleridir. Sinek vızıltısı olsaydı, din âlimleri bunu kitaplarına yazmazdı. Bir söz ile insan küfre düşer, bir söz ile imana gelir. Bir söz ile hanım boş olur, bir söz ile elin kızı elin erkeğine hanım olur.

 
Geridön
 





Dünya Namaz Vakitleri


Türkiye Takvimi


Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.