Sual: Bazıları, düşmanlarına beddua ediyorlar ve onların başlarına gelen belalara seviniyorlar. Hatta bu belalara kendi duasının sebep olduğunu söyleyenler bile oluyor. Böyle düşünmek uygun mudur?
CEVAP
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kardeşinize şematet etmeyiniz! Şematet ederseniz, Allahü teâlâ belayı ondan alır size verir.) [Tirmizi]
[Şematet, başkasına gelen belaya, zarara sevinmektir.]
Başka bir hadis-i şerifte de, tevbe ettiği kötü bir işten dolayı, o kimseyi ayıplayanın, aynı belaya maruz kalacağı bildirilmiştir. (İmam-ı Ahmed)
Zalimin zulmünden, şerrinden kurtulmak için, onun ölümüne sevinmek, şematet olmaz. Düşmanın başına gelen ölümden başka belalara sevinmek, şematet olur. Hele belaların gelmesine kendisinin sebep olduğunu düşünerek sevinmek, mesela duasının kabul olduğuna sevinmek daha fenadır. Ucub kötü huyuna yakalanmasına sebep olur. Ona gelen belanın, kendisi için mekr ve istidrac olabileceğini düşünmelidir. Ondan belanın giderilmesi için dua etmelidir. Hadis-i şerifte, (Müminin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir melek, Allahü teâlâ bu iyiliği sana da versin der. Meleğin duası reddedilmez) buyuruldu. Düşman, zalim olup da, kendisine gelen bela, başkalarına zulmetmesine mani olursa, belanın gelmesine sevinmek, şematet olmaz, günah olmaz. Din gayreti olur. Din gayreti, imanın kuvvetli olduğunu gösterir. Allah için gayret etmek iyidir. Hayvani arzular için gayret etmek iyi değildir. Zalime de bela gelmesine sevinmek, yine iyi değildir. Fakat, başkalarına zulmetmesine mani olduğu için ve diğer zalimlerin de ibret almaları için, caiz olmaktadır. (İslam Ahlakı)